Türk futbolu, yıllardır döngüsel bir çöküş hikayesinin içinde dönüp duruyor. Her sezon başında umutla başlayan serüven, yıl sonunda “nerede yanlış yaptık?” sorgulamasıyla bitiyor. Peki gerçekten nerede yanlış yapıyoruz? Suçlu kim? Yıllardır konuşulan iki temel unsur var: altyapı ve yönetim. Ama hangisi asıl sorunun kaynağı?

Fabrika çalışmıyor

Türkiye’de genç futbolcu yetiştirme modeli ne yazık ki hâlâ plansız, vizyonsuz ve günü kurtarmaya odaklı. Altyapılarda yetenekli çocuklar ya yanlış ellerde harcanıyor ya da küçük yaşta büyük yüklerin altına sokulup kaybolup gidiyor.

Avrupa kulüpleri, 16-17 yaşında oyunculara A takımlarda forma verirken bizde hâlâ “genç oyuncu risk” olarak görülüyor. Çünkü kulüplerin çoğu kısa vadeli başarıya endeksli, uzun vadeli yatırım yerine günü kurtarma derdinde. Futbol okulları reklam panosu gibi; modern eğitim yok, bilim yok, psikolojik destek yok.

Sistemsizlik sistem olmuş

Ama altyapının bu halde olmasının arkasında da yönetimsel sıkıntılar yatıyor. Kulüp başkanlıklarının seçimle geldiği, sportif başarının değil “seçim vaadinin” öncelikli olduğu bir yapıda kalıcı planlardan bahsetmek zor. Teknik direktör değişimleri, transfer politikaları, scouting sistemleri tamamen kişisel tercihlere göre şekilleniyor.

Her gelen yönetim “temizlik yapacağım” diye başlıyor, borç bırakıp gidiyor. Bu kaotik yapıda sportif başarı bir tesadüf halini alıyor. Kimi zaman bu tesadüf Avrupa’da sürpriz başarılar getirse de, arkasında sürdürülebilir bir model olmadığı için o başarı da saman alevi gibi sönüp gidiyor.

Peki hangisi daha büyük sorun?

Gerçek şu ki, altyapı ve yönetim birbirini tamamlayan iki zayıf halka. Altyapıyı geliştirmek istiyorsanız, önce onu yönetecek zihniyeti düzeltmelisiniz. Sürdürülebilir bir başarı istiyorsanız, günü kurtarmaya değil, 5-10 yıl sonrasına yatırım yapacak yöneticilere ihtiyacınız var. Konuyu burada kapatıyorum biraz da Antalya’dan bahsedelim.

Antalyaspor…

Antalyaspor’a baktığımızda ise Emre Belözoğlu takıma adapte olmuş bir durumda. Emre hocanın sertliği ve kazanma aşkı sahanın her tarafından görülebiliyor. Maç bileti 7 TL kampanyasından sonra sahanın yüzde 60’lık kısmının dolu olması gözüme çarptı. Biletlerin 7 TL olmasına rağmen Antalya’nın takımına yüzde 60’lık sahip çıkması beni üzdü.

Serik Belediyespor

Serik Belediyespor üstün 2. Lig’de üstün bir başarı göstererek 1. Lige çıktı. Tüm oyuncuları teknik ekibi ve yönetimi tebrik ederim. Böylesine başarılı geçen bir sezon ancak şampiyonlukla taçlanabilirdi. Serik Belediyespor’a TFF 1.Lig’de başarılar diliyorum. Umarım bir gün sizde Alanyaspor gibi Antalyaspor gibi Süper Lig’de mücadele edersiniz.

Manavgat Belediyespor

Manavgat Belediyespor, Bölgesel Amatör Lig (BAL) 6. Grup’ta Anadolu’nun köklü kulüplerinden Eskişehirspor ile son maçın son düdüğüne kadar kıyasıya rekabet etti. Taraftarın ilgisi de geçen seneye göre çok daha yüksek görünüyor. Şimdi gözler Manavgat’ın Play-Off maçlarına çevrildi. Play-Off maçlarında 16 takım arasından sadece 1 takım üst lige yükselecek. Bakalım Manavgat, senelerdir süregelen 3. Lig hasretini bitirebilecek mi? Bu takım ve şehrin 3. Lig’i hak ettiğine yürekten inanarak başarılar diliyorum.

Alanyaspor

Bir diğer Akdeniz Ekibi Alanyaspor düşme potasından yakasını kurtaramıyor. Alanyaspor için bence en kritik maç ligin son haftasında oynanacak olan Sivasspor maçı olacak. Alanyaspor taraftarı, takımını asla yalnız bırakma!