
Murat Yıldırım
Sokak ve caddelerdeki kan durdurulmalıdır
Yine" yol verdin vermedin" meselesi nedeniyle dün caddeye kan bulaştırıldı. Bu olaylar insanları şaşırtmıyor artık. Alışıldı. Ateşli silahlar bıçaklar, saldırmalar, cadde ve sokaklardaki sokak serserilerin avadanlığı haline geldi. Toplumu kahreden bu müessif hadiseleri defaatle dile getirdik. Herifin belinde, arabasında ve evinde ateşli silahın ne işi var, savaş mı gidiyorsun, vatan mı kurtarıyorsun şaşkınız doğrusu.
Hatırlanacağı üzere gerek 12 Eylül 1980 ve 27 Mayıs 1960 tarihlerinde iki önemli askeri müdahaleye tanık olduk. Hadiseyi yerle bir ettik, kınadık, "memleket 10 yıl geriye gitti" denilerek müdahaleler kınandı. Doğrudur, ülkenin demokrasiden sapması, örfi idarenin cumhuriyetin ilkelerine karşı bir pranga oluşturması makul görülemez elbet.
Ancak bu noktada çok önemli ince ve zarif bir çizgi vardır. Bu gözden kaçırılmamalı. Şöyle ki, her iki müdahale döneminde de sokaktaki her insanın belinde silah elinde kama vardı. Özellikle 1980 darbesinde olay iyice çığırından çıkmıştı. Zamanın örfi idaresi çok politik bir karar vererek köyünde kentinde, dağında bayırında adamların belinde silah, elinde kama bırakılmadı. Dediğim gibi politik bir yaklaşımla birçok silah taşıyan şahıslar geceleri kılık kıyafet değiştirerek silahlarını camilerin bahçelerine fırlattılar. Camilerin bahçeleri onlarca ateşli silahla doldu. Memlekette mantar tabancaya bile izin verilmedi adeta.
Günümüzde bu ve benzeri tedbirleri anlatıp durduk. Bir grup polisimiz bir serseriyi yakalamak için adamın peşine düşüyor. Nasıl oluyorsa serseri silahı alıp yuva kurmaya çalışan güzelim evladımızı vuruyor. Ötekisi boşanma davası açan eşini küçücük yavrularının gözü önünde sokağın ortasında katlediyor. Bir başkası, ceza evinden çıkmış, sevgilisine" Beni niye sevmiyorsun illaki sevmek zorundasın" mantığıyla caddenin ortasında. Yüzlerce insanın gözleri önünde katlediyor. Aynı şekilde bir başkası 28 kez suç işlemiş, sabıkalı mahiyeti meçhul bir kanlı katil, canavar, 29. 30. Suçu işliyor, acımasızca, fütursuzca insanları katlediyor. Yanılmıyorsam son 15-20 yılda 10 bine yakın kadın, devam eden zaman dilimlerinde çoluk çocuk, kadın erkek cinayet kurbanı oluyor. Trafikte," niye korna çaldın. Niçin bana yol vermedin, hangi hakla beni solluyorsun gibi ahlaksızca duruşlar sergilenerek sokaklara kan bulaştırılmaya devam ediliyor. Yine ülkemizde 40 milyona yakın kaçak silah olduğu bazı basın organlarının kayıtlarıyla ekrana getiriliyor. Allah aşkına bu ne anlama geliyor, ben bilmiyorum, bilen var mı?
Şimdi sayın iç işleri bakanımızdan kamuoyunun talebi var. Sayın Bakan, tanık olamadıklarımız hariç; durum yukarıda olduğu gibidir. Korkuyoruz. Halk olarak ciddi endişe içindeyiz. Zati Alinizden çözüm bekliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.