Ramazan ayı, on bir ayın sultanıdır. Duaların ve
ibadetin yükseldiği kutsal bir aydır. İbadetin gizli olması gerektiği bu ayda,
her şey gibi Ramazan’ı da yaralayan görüntü ve uygulamalar yapılmakta…
Zenginlerin
ya da kamuda yöneticilik yapanların kamunun bütçesinden kurduğu şaşalı sofralar
yürekleri incitmekte…
Elbette
iftar sofraları kurulur ama gösterişten uzak ve mümkünse kendi bütçenizden…
Üstelik asıl amaç ihtiyaç sahiplerine sofra
kurmak…
İş
adamlarının veya siyasetçilerin birbirini ağırlaması değil, esas olan…
Bir adettir başladı, herkes iftar veriyor…
Mahalle mahalle iftar yapılıyor…
Keşke iftar
yerine iftarlık paketlerimiz ulaşsa ihtiyaç sahiplerine…
Çünkü o sofraya gelmeyen, gelemeyen var…
Sonra nedir öyle gözüne soka soka ibadet
yapmalar…
Bakın çok güzel bir söz var, hatırlamalı tekrar…
Fatih Sultan Mehmet şöyle demiş;
“İnsanlara,
‘Dinin nedir? Namaz kılıyor musun? Oruç tutuyor musun?’ gibi Allah’ın soracağı
soruları sormayın! İnsanlara, ‘Aç mısınız? Bir şeye ihtiyacınız var mıdır? Bir
sorunun var mı?’ gibi kulun kula soracağı sorun.”
Ne güzel böyle bakabilene…
Ve böyle davranana…
Ramazan’da hazırladıkları paketleri bizler
vasıtasıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştıran Antalya
Ticaret Borsası’na (ATB) da teşekkürler…
Umarım örnek olursunuz…
Çünkü malum mahalle sofrası kurmak adet olunca,
paket dağıtımı cazibesini yitirdi…
Bu arada camilerde toplanan yardımların da
ihtiyaç sahiplerine paket olarak ya da nakdi yardım olarak dönmesini, bunun da
resmi kanallar aracılığıyla halka açıklanmasını bekliyoruz…
Çünkü camilerde de ciddi miktarda yardımlar
toplanıyor…
Onlarca ihtiyaç sahibine ulaşacak yardımlarla en
büyük hayır işlenmiş olacaktır…
Hayırlı
Ramazanlar…
Gerçekten
ibadetini de hayrını da gizli yapanlara…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.