Songül Başkaya

Songül Başkaya

Özgürlük mü!

Özgürlük, ne kadar da güzel bir kelime. Ancak asıl güzel olan, yaşayabilmek. Çünkü özgürlüğün, yasalar ve mevzuatlarla güvence altına alınması da bazen çok anlam ifade etmiyor. Demokrasiyi içine sindiremeyen bir yasa koyucu ve uygulayıcısı olduktan sonra, yasal düzenlemelerin bir anlamı kalmıyor…

İşte, 1 Mayıs kutlamaları…

Alanlar, meydanlar yasaklanıp ‘gösteri alanlarına’ yönlendirilmek istendi, işçi, emekçi, siyasetçi, sendikacı vs…

Onlar bayramlarını kutlamak isterken, özgür olduklarını sandılar ama özgürlüklerini yaşayamadılar…

İfade özgürlüğünün kitlesel biçimi olan yürüyüşlerde, üzücü olaylar yaşandı…

Kolluk kuvvetleri ve vatandaş karşı karşıya getirildi…

Bölücülere ve teröristlere gösterilen hassasiyet dün emekçiye gösterilmedi…

O yüzden ifade ve basın özgürlüğü konusundaki sıralamaya şaşırmıyorum…

Çünkü ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü paraleldir…

Kaldı ki veriler de ortada…

Tutuklu gazeteci sayımız, hakkında soruşturma açılan, dava açılan yazar-çizer sayımız binleri geçiyordur…

Böyle bir ortamda bugün Basın Özgürlüğü Günü’nü kutlamak bir anlam ifade etmiyor…

Basın özgürlüğü için mücadele etmek varken, şık mesajlarla konunun önemini kaybettirmek canımı sıkıyor ayrıca…

Ülkemiz tarihi açısından da önemi tartışılmaz olan, milli mücadelenin fitilini ateşleyen Anadolu basınının düşürülmek istendiği durumu kabullenemiyorum…

Bugün basın, baskı altında…

Basın, susturulmak isteniyor…

Basın, prangalı…

Muhalif basın kuruluşlarına ambargo uygulanıyor…

Muhalif gazeteciler, ya tutuklu ya davalarla boğuşuyor…

Temel hakkımız olan eleştirmek, suç oldu…

Anadolu basınının, gelir kaynakları bile sorgulanıyor…

Muhalif belediyelere ilan yayınlayan gazete sahipleri, organizede ifadeye alınıyor…

Ve en kötüsü basın emekçisi, kendi hakkını savunmaktan aciz…

Yıpranma hakkımız elimizden alındı; yeterli ses çıkmadı. Bir torba yasayla ‘geri verdik’ dediler, kahraman oldular…

Oysa ne hakkımız ne paramız ne itibarımız kaldı. Bugün gazetecilere güven dibe vurdu…

Şimdi yapmamız gereken demokrasinin olmazsa olmazı ‘özgür basın’ için hep bir ağızdan bağırmak, mücadele etmek…

Ve tüm kurumların buna destek olması şart…

Nasıl biz sendikaların, derneklerin, meslek odalarının, siyasilerin vs. sorunlarını, görüşlerini dile getiriyorsak onlar da basına destek olmak zorunda…

Çünkü özgür basının olmadığı yerde, onların da bir anlamı kalmıyor…

Özgürlük mücadelesi veren, bu uğurda canını veren, tutuklanan tüm meslektaşlarımızı saygıyla anıyorum…

Tüm özgürlük savaşçılarına selam olsun…

Balbay’a, Özkan’a selam…

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Songül Başkaya Arşivi

Plancia Magna ağlıyor!

17 Ağustos 2025 Pazar 19:10

Tutuklu başkanlar ve Muhittin Böcek…

03 Ağustos 2025 Pazar 17:49

Müze otelcilik meselesi…

16 Temmuz 2025 Çarşamba 16:34

Güle güle güzel insan; Gürkut Acar

14 Temmuz 2025 Pazartesi 17:26

Yerele ve Ankara’ya rağmen…

17 Haziran 2025 Salı 17:44

Konyaaltı ve 67 işçi meselesi…

26 Mayıs 2025 Pazartesi 19:43

Bayramımız ve yaşımız kutlu olsun

19 Mayıs 2025 Pazartesi 00:00

TÜKD kale gibi!

12 Mayıs 2025 Pazartesi 16:16

Tonguç Antalyalılara seslendi…

04 Mayıs 2025 Pazar 18:48

Konu Sadece Müze mi?

27 Nisan 2025 Pazar 16:39