
Songül Başkaya
'Özelleştirme' kıyakları ve kamu zararları...
Bir finansal mühendislik projesi ile kamu bankaları 1990'lı yıllarda satıldı. Birçok işadamı kılıklı kişiler aldıkları izinlerle banka kurdu, sonra da kendi şirketlerine kredi verdi. Krediler geri ödenmedi ve bankalar battı...
Daha batık bankalarla ilgili paraların nereye gittiği bile belirlenmiş değil...
25 bankanın battığı o dönemde, batan bankaların 10'unun medya patronu olması da önemli...
Çünkü bu ekonomik mühendisliğin medya ayağı da vardı...
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) eski Başkanı Ahmet Ertürk'ün döneme ilişkin tespitlerinde de bazı medya ve STK'ların süreçte aldığı rollere vurgu yapılıyor...
Ne diyor Ertürk; "Darbe yaratma süreci, en kritik kesimleri darbe destekçisi bir zihniyete soktu. Toplum psikolojisinin tüm dinamiklerini deforme etti. Korku ortamı yaratmak için ağır ajitasyon ve manipülasyonlar yapıldı. Buna suikastlar ve ekonomik manipülasyonlar dahil. O dönemde bazı STK'lar, medya ve yargı ibret verici roller üstlendi."
Sonuç, medyada her gün 'şeffaf' diye gösterilen satış ve el değiştirmeler sonrasında 25 banka battı ve sadece 2 bankanın kurtarılmasının devlete maliyeti 23 milyar dolar oldu...
Birileri de köşeyi döndü, tabii...
Şimdi de her şeyi özelleştiriyoruz, değerinin çok çok altındaki meblağlarla...
Yine aynı atmosferde. Her şey çok ''şeffaf ve doğru'' gibi...
İşte Antalya, Burdur ve Isparta'nın elektriğini dağıtan, Türkiye'nin 5. büyük işletmesi, Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş'nin (AKEDAŞ) özelleştirilme süreci....
2010 yılında yapılan ihalede en yüksek teklif, 1 milyar 165 milyon dolardı. Üstelik bedel, bir defada tahsil edilecekti...
Peki şimdi?
En yüksek teklif, 546 milyon dolar ve 4 taksitle ödenecek...
Şimdi bu özelleştirmenin neresi karlı? İhaleyi alan için tabii karlı, katmerli de kamu için?
Sözde kamusal fayda ve kamu zararını önlemek adına yapılan özelleştirmeye 'peşkeş' diyenlere kızmamak lazım...
Kaldı ki AKEDAŞ ihalesini kazanan gruptaki bir firmayı, önceden tanıyoruz...
Hani Seydişehir Alüminyum Fabrikası'nı sudan ucuza alan ve üstüne bonus olarak da Oymapınar HES'i alan firma...
Yargı kararına rağmen hala Oymapınar HES'in devlete devri yapılmazken, şimdi AKEDAŞ da aynı firmanın da aralarında bulunduğu gruba veriliyor...
Ne demeli...
Girişte yakın geçmişte yaşananlardan örnek verdim ama galiba o yakın geçmişten ders almaya niyet yok...
Bu konuda bir hatırlatma da Seydişehir Alüminyum'un ihalesi ile Kepez Elektrik'in Uzanlar'a satışı konularında girdikleri yargı mücadelesinden zaferle çıkan Tes-İş Şube Başkanı Hacı Mevlüt Ünal'dan....
''Antalya TEDAŞ'ın, Uzanlar'ın imtiyazlı şirketi Kepez Elektrik AŞ'ye 146 milyar liraya devredilmesini önlendik. 2003 Haziran'ında Kepez Elektrik AŞ'ye el konulmasıyla özelleştirmenin ne denli sakıncalar yarattığını ortaya koymuş olduk.
Bugün de, siyasi iktidar tarafından Dünya Bankası ve IMF politikalarına uygunluk göstermek için AKEDAŞ'ın satılmasının önüne geçme mücadelesini başlattık.
Enerji özelleştirmeleri yarın yeni Uzan'lar yaratacak ve ülke ağır bedeller ödeyecektir.''
Başka söze gerek yok...
Bu arada AKEDAŞ'ın ihalesiyle ilgili olarak Tes-İş, Danıştay'a yürütmenin durdurulması amacıyla dava açtı...
Elektrik Mühendisleri Odası da dava açacaklarını söyledi...
Bakalım bu yargı mücadelesini de kazanacaklar mı, kazanacak mıyız?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.