Tarih, 28 Ekim 2012...

CHP'lilerin öncülüğündeki binlerce insan büyük bir coşkuyla CHP'nin ve Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün huzuruna koşuyor...

Amaç Ata'nın huzurunda saygı duruşunda bulunup, İstiklal Marşı okumak ve çelenk sunmak...

Yine çok sayıda siyasi parti ve meslek odasının da tek gayesi Büyük Önder'in huzurunda buluşmak...

Bayram coşkusunu yaşamaktan başka gayesi olmayan grup, alana geldiğinde maalesef barikatlarla karşılaşıyor...

Kimsenin Ata ile vatandaş arasına barikat koymaya hakkı yokken, maalesef 5 Mayıs 2012 tarihli yönetmelik sonrasında vali, kaymakam ve kolluk kuvvetleri ile vatandaşı karşı karşıya getiren bu tablo ortaya çıktı...

Hükümet yaptı yapacağını, sonra da topu Valilere attı...

Hatta bakanlardan biri yönetmelikte yasak olmadığını, valilerin yanlış yorumladığını söyledi...

Halk da yuttu tabii...

Kimi kandırıyorsunuz ki...

Herkes her şeyin farkında ama olan valilere, kolluk kuvvetine oluyor...

Vatandaşla karşıya karşıya getiriliyorlar...

Sonra vatandaş, yerlerde sürükleniyor, coplanıyor, tartaklanıyor, orası burası kırılıyor, 'organik' gazla püskürtülüyor...

Yetmiyor, bir de sorguya çekiliyor...

'Yasak' diye vatandaşın tören alanına girmesini engellemek adına Antalya'da kurulan barikatın yıkılması anında karelenen ön saftaki vatandaşlar, siyasi parti ve sendika temsilcileri sorgulanıyor...

Amaçları görevli memura mukavemet olmayan vatandaşlarımız, arkadaşlarımız da olan biteni anlatıp geliyor...

Hiçbiri görevli memurlardan şikayetçi olmuyor...

Çünkü onlar da biliyor, isteyerek bibergazı sıkmadıklarını, vatandaşı tartaklamadıklarını...

Ama ne gerek var tüm bunlara...

Devlet memurlarını, vatandaşla-kolluk güçlerini karşı karşıya getirmeye ne gerek var?

Kimsenin ama kimsenin olay çıkarma gibi bir derdi yok ki...

En büyük bayramımızı kutlamak istiyor herkes...

Dileriz bu trajikomik haller sona erer...

Bir dahaki yıl bayramımızda barikat, cop, gaz olmaz...

Vatandaş da bayramını kutlamak için barikatı aştı diye sorgulanmaz...