Antalya’dan sabah saatlerinde çıktık yola. Parçalı bulutlu bir havada aydınlık için gönüllüler olarak Kemer’e gittik bu kez…

Siyasi görüşünü merak etmediğimiz ama bizim gibi memleketin geleceğinden kaygı duyan Kemerli gönüllülerin de desteğiyle, esnaf ve ev ziyareti yaptık…

Ben rotamı belirlerken, sanayi sitesini seçtim…

Yaklaşık 90 dükkanlı sanayi sitesine kalabalık bir grupla girdik…

Tek tek esnafa hayırlı işler dileyip sohbet etmeye geldiğimizi ilettik. Kimi zaten boş oturduğundan büyük memnuniyetle bizi karşıladı, kimi elindeki işi bırakıp oturdu yanımıza…

Bazıları referanduma ilişkin az çok bilgilenmiş, bazıları kararını henüz vermemiş ve kafalarında soru işareti taşıyordu…

Değişiklikleri ve bu değişikliklerle büyük yetkilere sahip olacak Cumhurbaşkanının yapabileceklerini anlatınca ürperdiler…

Bu değişikliğin zamanının bugün olmadığını dile getirmeye çalıştığımız esnaf, bizden hızlı çıktı…

Esnafa ülkenin en önemli meselelerinin neler olduğunu aktarırken, esnaf kendi gerçeklerini peşpeşe sıraladı…

Kredi borcuyla cebelleştiklerini, KOSGEB’den yararlanamadıklarını, vergi ve sigorta borcu olduklarını, eleman çalıştıracak güçte olmadıklarını bildirdiler…

Terörden Suriyelilere kadar pek çok dert ve şikayet konusu çıktı ortaya…

Ekonomik sıkıntıyla başlayan gündem sıralamasında inanın ‘Anayasa değişikliği’ yok…

Kimse Cumhurbaşkanı’nın yetkileri az demiyor…

Aliyev’in yardımcılığa atadığı eşinden, Barzani karşılamasındaki bayrağa kadar her şeyi izleyen ve yorumlayan, sorgulayan halkımızdan esnafımızdan aldığımız enerji ile 16 Nisan’da memleketin hayrına sonuç çıkacağına daha çok inandım…

Şimdi tüm mesele sandığa katılımı sağlamak…

Gidemeyecek olanlara imkan sağlamak…

Seçmen duyarlılığı sandığa yansıdığı takdirde sonuç görünen o ki düzenin, huzurun, birlik ve beraberliğin devamından yana olacak…

Haktan yana olacak…

Hukukun üstünlüğü ve parlamenter sistemden yana olacak…

Aksi olur mu, görünen o ki olmaz…