Türkiye’de 15 Temmuz 2016 sonrasında Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi. Geçici olması beklenen OHAL, uzadıkça uzadı…

OHAL’de referandum yaptık…

Yaklaşık 1,5 yıldır süren OHAL’de ikinci yılbaşına giriyoruz…

OHAL’de girdiğimiz 2017’yi OHAL’le uğurluyoruz…

Elbette çok acılar çekiyor memleketim. Kardeş kavgası, terörist saldırıları, komşulardaki savaş…

Tüm bunlar da ekonomiyi allak bullak ediyor…

Ve yeni umutlarla uğurlamaya çalıştığımız 2017…

Zor bir yıl oldu, elbette…

Mağduriyetler…

Kayıplar…

Ama artık daha da geç kalmadan toparlanma vakti…

Ayağa kalkma…

Bir olma, birlik olma…

Dil, din, ırk, mezhep, siyasi görüş vs her türlü ayrılığı kenara koyma vakti…

Ayrıştırıcı dilden kurtulmalı…

Üretime dönmeli yüzünü, ülkem…

Ondan saman, bundan arpa, öbüründen et, sonunda Arap’tan zeytinyağı…

İğneden ipliğe el malı…

Önce iç barış, sonra dış barış, sonra da üreterek kalkınma zamanı…

Geçmişe saplanıp kalmamalıyız…

Yüzümüzü geçmişe değil, geleceğe dönemliyiz…

Hesaplaşmadan vazgeçmeliyiz…

OHAL’den de çıkmalı artık güzel ülkem…

Kısaca normale geçmeliyiz…

Tüm dileğim OHAL’siz günlerde, aydın, demokratik ortamlarda, barış içinde yaşayabilmek…