‘Yolsuzluk, yoksulluk, yokluk ve yasaklarla’ mücadele için yola çıkmışlardı. Öyle diyorlardı, partilerini kurarken. Yokluktan ve yoksulluktan perişan, yetim hakkı yiyenlerden yaka silken halkı böyle inandırmışlardı, kendilerine…

Tabii bir de dini bütün halleriyle, muhafazakar kesimin gönlüne girmişlerdi…

Geçmişteki yaşam tarzlarını çabuk unutup, lüks, şaşalı bir yaşam sürmeye başladıklarında belli bir kesim tarafından çeşitli şüphelere yol açsalar da kendilerine asla leke kondurtmadılar…

Kısa sürede artan servetlerini, çocuklarının düğününde takılan 30 kilogram altına bağlayıp, mahkeme tarafından tescil ettirmeleri bile leke sürmedi…

Eşlerin ve çocukların lüks arabaları, gemicikleri, çocuk yaşta edindikleri yüksek servetler ve kurdukları işler de normaldi…

Öyle ya yolsuzlukları önlemek için yola çıkan bir parti ve iktidardan, yolsuzluğa bulaşmaları beklenemezdi…

Ta ki son yıllara kadar…

Tüm yolsuzluk operasyonlarının muhalefet belediyelerine yapılırken, AKP’li belediyelere ilişkin iddiaların ve belgelerin sümenaltı edilmesi…

Deniz Feneri’nin üzerinin örtülmesi…

Servetleriyle dünyanın sayılı kişileri aralarına yükselmeleri…

Ve nihayet iddiaların, şüphelerin asılsız olmadığı ortaya çıktı…

Vatandaşı simit çaya mahkum eden hükümetin bakanlarının çocuklarının da adının geçtiği operasyonla ayakkabı kutularında saklanan servetin bir bölümü ortaya çıktı…

Olayın sadece bu kadar olmadığı, bunun belki de buzdağının görünen kısmı olduğunu söylemek komplo teorisi olmasa gerek…

Ancak anlayamadığım, dünyanın pek çok yerinde küçücük nedenlerle hükümetin istifa ettiğine rastlarken, neden ülkemizde bu siyasi etiğin geliştirilmediği!

Sendikalar, siyasi partiler, halk hükümete istifa çağrısı yaparken nedir beklenen…

Muhalefete yapılan yolsuzluk operasyonlarını ‘temizlik’ diye niteleyenlerin, kendilerine düzenlenen operasyonları ‘Amerika’nın işi’ diye yorumlaması, operasyonun amirlere –oğlu gözaltına alınan bakana- haber verilmemesinin suç olarak nitelendirilmesiyle bu işin üstü örtülemez…

Halkın meydanlardan yükselen istifa çağrısının gereği yapılmalıdır…

Yoksa yaşanan yönetim zafiyeti ülkemizi zor durumda bırakacaktır…