Kimsenin avukatı değilim, çiğ yemedim başım ağrısın. Ama kimse siyasi şov yapıp, gündemi meşgul etmesin. Yok onun dosyası, yok bunun dosyası. Bırakın bu işleri. Herkes çıkıp, bir öncekini suçluyor. Belge var, bilgi var diyor. Ama gereğini yapmıyor. Sonra diğeri çıkıyor, “O da onu yapmıştı” diyor…
Trajikomik haller, yaşadıklarımız…
Şunun altını çizerek söylüyorum; herkim ki kamuyu zarar uğratıyor, ihaleye fesat karıştırıyor, garip gurebanın hakkını birilerine peşkeş çekiyorsa hesabı sorulsun…
Kimsenin yaptığı yanına kalmasın…
Bunu ilk kez Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Menderes Türel’e söyleyen de benim. Dönemin grup sözcüsü olarak, “Neyse bildiğiniz, yargıya verin” dedim…
Peki ne oldu, 1 yıl beklendi ve seçim öncesi dosyalar ortaya çıkarıldı…
Yazık ki her şey siyasi hırsla şova dönüşüyor…
Ve maalesef ülke genelinde ve Antalya’da yaşananlardan da yola çıkıldığında sadece muhalefet belediyelerin üzerine giden, iktidar belediyelerin kayrıldığı bir sistem işliyor…
Oysa hem yargıdan, hem de çeşitli kamu kurumlarından gelen karar ve açıklamalar da gösteriyor ki sadece muhalefet değil, iktidar belediyeleri de çok yanlış iş ve icraatlarda bulunuyor…
Kamu kaynaklarının çarçur edilmesi, emekçilerin haksız uygulamalarla insanlık dışı muamelelere konu olması, mevzuatlara aykırı planlamalarla kentlerin tarumar edilmesi…
Ülkemiz zaten tepeden aşağıya yolsuzluk batağında…
Kasalar, kutular…
Oysa kağıt üzerine her şey çok güzel…
Hukuk devletiyiz. Kanunlar herkese eşit. Yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığı var…
Adam kayırma, yolsuzluk, hukuksuzluk bitti…
Demokrasiyi geçtik ileri demokrasi ve özgürlükler ülkesi olduk…
Gönül istiyor ki olsun…
Olmalıyız da…
Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleşen atılımları çok ilerilere götürmeliyiz…
Ama bu sistemle olmaz…
Hak, hukuk herkese eşit işlemeli, işletilmeli, işletilmesinin önündeki engeller kalkmalı…
Onun için de dün açıklama yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e katılıyorum, herkes kullandığı oyun sorumluluğunu taşımalı…
Nasıl bir ülke istiyoruz, iyi düşünmeliyiz…
Yolsuzluğun, yoksulluğun tavan yaptığı, düşünmenin bie suç sayıldığı bir Türkiye mi…
Yoksa herkesin özgür olduğu, yandaşlığın yerini vatandaşlığın aldığı, refahı herkese eşit dağıtıldığı güçlü, özgür bir Türkiye mi…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.