Sırf ideolojik nedenler ya da kişisel meseleler yüzünden kimsenin aşıyla, ekmeğiyle oynanmaz dedik. İkinci kez Antalya Büyükşehir belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Menderes Türel, “CHP’liler belediyeye doldurulmuş. Kamu zararı var. Milyonlar yandaşa gitmiş” dedi…

Sendikalar, işçiler, aileleri ve basın “Belediye çalışanlarına mobbing yapılıyor. Çalışanların sosyal hesapları takipte” dedi. “Yok öyle şey” denildi…

Hasta, hamile denilmeden en uzak ilçelere muhalif gördükleri personeli sürdüler…

Daire başkanından mühendisine kadar…

Gece yarısı yollara düşüp hiçbir iş üretecek fiziki yapı ve kaynak olmayan ortamlarda cezalandırılmak için aylarca gidip geldiler…

Ama Türel, “Sürgün değil, görevlendirme” dedi…

Hak, hukuk ve mevzuata uygun buldu Başkan ama yargı “adaletsiz” dedi…

Yargıya taşınan o görevlendirmeler geri döndü…

Pekçok çalışan görevine döndü…

Ancak yüzlerce taşeron işçi kapı dışarı edildi…

Haklarının teslim edilip edilmediği de muallak…

Tüm bunları yok sayarmışçasına dün bir sendika ile masaya oturulup, çalışanların geçmiş alacaklarının ödenmesi için protokol imzalanırken emekten bahsetmek ne yaman çelişki be Başkan…

Hele hele o protokole imza atamamak…

Peki ya sürgünlere ilişkin mücadele eden sendikalardan Tüm Yerel-Sen’in Antalya Valiliği İnsan Hakları Kurulu’na yaptığı başvurunun sonucu…

Ona ne diyeceksin Başkan…

Bakın onlarca kurum temsilcisinin yer aldığı kurul da sürgünleri, insan haklarına aykırı bulmuş…

Hem de bizzat görev yerinde inceleme yaparak…

Düzenlenen raporda fiziki şartlar, servis araçları, kadın çalışanların analık durumları, kamu kaynaklarının heba edilmesi, memurların görevlendirme işlemleri, kamu çalışanlarının ihlal edilen hakları gibi konular da ayrıntılı olarak yer almış…

Şimdi merak ediyorum buna ne diyeceksiniz Başkan…