Teröre karşı ülkenin dört bir yanından yükselen tepki mesajları, lanet okumalar vs hiçbir şey dindirmiyor yaşanılan acıyı…
Hiçbir şey de dindirmeyecek elbette…
Kimilerine göre rakamdan ibaret canlar, katledildi…
Arkalarında onlarca dramla, ümitle, hasretle, sevgiyle vs…
Şimdi geride kalanların hep bir yanları eksik olacak…
Gülüşleri hüzün kokacak…
Gözleri hep buğulu olacak…
Hep kapıdan geleceklerini bekleyecekler…
Oysa onlar gitti, katledildi…
Geçmişten bugüne yapılan hatalar, kurulan yanlış stratejiler, belki pazarlıklar, belki başka şey sonuçta artan, tırmanan bir terör belası…
Eskiden gençlerin erkek-kız fark etmeden büyük bir coşkuyla istedikleri meslekler olmaktan çıkıyor; polis ve askerlik…
Öyle seve seve, koşa koşa giden de azalıyor sanki…
Bakıyorsunuz çoğunlukla dar gelirli ailelerin çocukları; kolluk güçlerini seçiyor…
Oysa fark etmiyor…
Sadece polis, asker değil hepimiz ölüyoruz her gün…
Durakta, meydanda fark etmiyor…
Genci yaşlısı, emeklisi askeri, memuru polisi ölüyoruz…
Şimdi mesele yanlış hesaplardan dönmek…
Mesele zedelenen asker ve polisin onurunu kurtarmak…
Mesele zafiyeti gidermek…
Mesele terörün üzerine kararlıkla gidecek yapıyı oluşturmak…
Bu mücadeleyi verecek kadroları donatmak…
Terörün ekonomik ayaklarını ve siyasi ayaklarını kesmek…
Dış bağlantılarını diplomatik yollardan hizaya sokmak…
Ama öyle Eyyy… naralarıyla değil…
Akıl, mantık ve diplomasiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.