
İbrahim Akkaya
Savulun.. Deli İbrahim geliyor !
Deli’nin sözcük anlamları farklı..
Birincisi ‘Aklı muvazeneden mahrum, akli dengesini yitirmiş kişi’
İkincisi ise ‘ Halk ağzında çılgın, hareketli, deli dolu anlamında kullanılır’ şeklinde.
Sizlerle paylaşacağım olayda ise ‘deli’nin hangi anlamda kullanılacağının kararı verin istedim.
Neden mi ?
“Bana Deli İbrahim derler’ diyen Döşemaltı Şehit Volkan Canöz Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni İbrahim Ç.’nin derse geç giren 9-B sınıfı öğrencilerini toplu halde dövdüğü ortaya çıktı.
Dayak olayı yaşanan okula FETÖ/PDY operasyonunda el konularak Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilmişti.
‘Dayakçı Deli İbrahim’ olayı Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘Alo 147 Hattı’na yapılan şikayetle ortaya çıktı.
Şikayete yapan veliler, bakanlığın ihbar hattını aradıklarında kendilerine ‘Adınız paylaşılacak, çocuğunuzun adı da paylaşılacak” yanıtı verildiğini, böylece Dayakçı Deli İbrahim’in koruma altına alınmak istendiğini söylüyorlar.
Veliler, Bakanlığın bu duyarsızlığına isyan ederek, şunları söylüyorlar:
“Çocuklarımızın dövülmesine, aşağılanmasına sessiz mi kalalım..Yaşadığımız mağduriyetle ilgili tepki göstermemiz ve şikayette bulunmamamız gizlememiz gereken bir şey mi?”
Deli İbrahim’in tüm öğrencileri dayaktan geçirmesi olayından haberdar olan Okul Müdürü Mehmet Ali Ak ve Müdür Yardımcısı Rıdvan Keser’in dayak olayıyla ilgili araştırma yaptıkları ve dövülen öğrencileri tek tek çağırarak sorular sordukları da biliniyor..
Olayın çarpıcı olan bir diğer yönü ise, Dayakçı Deli İbrahim’in daha önce de bir başka İmam Hatip Okulunda müdür yardımcısı olarak görev yaptığı orada da öğrencilere dayak attığı iddiasıyla soruşturma geçirerek, son toplu dayak eylemine imza attığı Döşemaltı Şehit Volkan Canöz Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne nakledildiği de gelen haberler arasında..
Velilerin anlattıklarına göre, teneffüse çıkan çocuklar, okulda yaşanan elektrik kesintisi sırasında zil çalmadığı için futbol oynamaya daldılar ve derse zamanında girmediler. 27 mevcudu bulunan sınıfa girdiğinde 4-5 öğrenciyle karşılaşan Deli İbrahim, derse geç giren öğrencileri dövmeye başladı. Toplu dayak sırasında 4 ay önce lezyon(Belirli hastalıkların neden olduğu vücutta olan değişiklikler) teşhisiyle ameliyat edilen ve 4 dişi ve çene kemiğinin bir kısmı alınan öğrenci de darbe aldı.
Bitmedi, saçları kısa olduğu için üşememek amacıyla teneffüse çıkarken başına bere akan bir öğrenciyi de Dayakçı Deli İbo bir güzel benzetmiş..
Bere yüzünden dayak yiyen öğrencinin babası şunları söylüyor:
“Çocuk bana söylemedi. Annesi yüzünde iz olduğunu görmüş, -kavga mı ettin- diye sorunca öğretmenin bütün sınıfı dövdüğünü söylemiş.. Biz okul yöneticilerine oğlumuzun sağlık durumunun hassas olduğuyla ilgili bilgi vermiştik ve dikkat etmelerini istemiştik. Oğlumuzu da sürekli-sakın kimseyle tartışma-diye tembihliyoruz. Ama öğretmenin bunu yaptığını duyunca hayret ettik”
Ne mi olacak ?
Göstermelik bir soruşturmayla toplu dayak olayının üzeri örtülecek..
Dahası var..
Bir başka okulda ayak olayı a Kepez’de..
Kepez Aslanlar İlkokulu’ndan da bir dayak haberi aldık..
Sınıf öğretmeni Turan D.’nin arkadaşlarıyla kavga eden 2’nci sınıf öğrencisi 8 yaşındaki F.B.’nin başını duvara vurup, tokatladığı iddia ediliyor.
Öğretmeni tarafından dövülen F.B.’nin babası Güven B.’nin sözleri insanı dehşete düşürüyor:
“Öğretmenin dövdüğü oğlum korkudan altını ıslattı. Hastaneye götürüp darp raporu aldık. Öğretmen hakkında da polise şikayetçi olduk”
Anne ve babalar çocuklarını okula götürüp öğretmenlerine, “eti senin, kemiği benim” diyerek emanet ediyor..
Öğretmenler ise ‘dayak cennetten çıkmadır’ yanlışı ile disiplini döverek, söverek, rencide ederek sağlamaya çalışıyor.
İki olay iki öğretmen iki dayak olayı..
Bu kişilere öğretmen demek bile gerçek öğretmenlere hakaret olur..
Bu iki olayın takipçisiyiz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.