Eski Türkiye ile Yeni Türkiye arasında benim gözlemleyebildiğim tek fark şudur: 

Katolik nikâhı yapanlar azaldı... Yürümeyen evlilikler Eski Türkiye'de kolay kolay boşanmayla sonuçlanmazdı... Kol kırılır ancak yen içinde kalır anlayışı halkımız tarafından fazlasıyla benimsenmiş durumdaydı... Kol kırılır yen içinde kalır atasözünün Türk Dil Kurumu'na göre anlamı 'Dostlar arasında ve aile içinde yaşanan kavgaların, anlaşmazlık ve kişisel kusurların sır olarak kalması gerektiği' şeklinde ifade edilmektedir.


Rahmi Koç'la Çiğdem Meserretçioğlu'nun evliliğinin (1960-1974) boşanmayla sonuçlanması, Çiğdem Hanım'ın Günaydın Gazetesi sahibi Haldun Simavi'yle ikinci evliliğini yapması  Eski Türkiye'de büyük bir şok, büyük bir sosyal deprem etkisi yaratmıştı... Yeni Türkiye'de insanlar "dünyaya bir kere geliyoruz mutsuz evlilikleri sürdürmekle zaman kaybedemeyiz" anlayışına sahipler... Çok güzel bir gelişme bu...


Eski Türkiye'den Yeni Türkiye'ye hiç değişmeyen alışkanlıklar: 


Gayrimüslimler çocuklarının nitelikli eğitim görmesi için her türlü ekonomik fedakarlığı yaparken Gayrimüslim olmayanların çocuklarının eğitimi konusundaki yaklaşımı saldım çayıra mevla kayıra anlayışını benimsemektir... İstisnalar kaideyi asla bozmaz...

Zengini daha zengin yoksulu daha yoksul yapan ekonomik politikalar 1980'den bugüne uygulandı...1982'de saadet zincirlerinin daha fazla enayi bulamaması sonucunda paralarından akıl almaz faizler  kazanmak isteyenler (yaklaşık 300 bin açgözlü kişi) 1920'lerin Charles Ponzi sistemiyle dolandırılmıştı... Yeni Türkiye'de de varlıklı kesimler Ponzi sistemlerine güven duyup para kaptırmaya devam ediyor... En son bir bankanın şube müdürü, görevini ve yetkilerini kötüye kullanarak merdivenaltı ve yasadışı bir finans sistemi ağı kurarak yaklaşık 80 milyon dolarlık vurgun yaptı... Kimi kaynaklar vurgunun 55 milyon dolar seviyesinde olduğunu iddia ediyor...


Varlıklı, yüksek gelirli kesimin, parasına para katmak, enflasyondan korunmak maksatlı, yüksek rant amaçlı gayrimenkul, taşınmaz koleksiyonu yapması orman alanlarını tümüyle yok olmanın eşiğine getirirken, kira fiyatlarını aşırı derecede yükseltirken, barınma en ciddi sorun haline geldi...

Kamu personelinin verimsizliği, bir yumurtayı 20 kişinin taşıdığı kamu personeli orduları Türkiye'nin en büyük sorunu... Hükümetler son 43 yılda işsizlik, istihdam sorununu ne yazık ki gereksiz kamu personeli istihdam ederek çözmeyi uygun görmüş... Millet İttifakı da hükümet olursa bu sorunu çözmek için ne yazık ki ümit vermiyor!