
Hakan Sonok
Kamala Harris başkan seçilirse ABD'ne Komünizm gelecek mi?
1
İş Bankası kurucusu, ekonomi bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak görev yapmış Celal Bayar yaşamının son döneminde verdiği çoğu demeçte "Bu kış ve her zaman, kuzeydeki komşumuzdan Komünizm bize de gelebilir...Allah muhafaza...Allah bizi korusun!" demekteydi...
Celal Bayar’ın Yassıada’daki Savunma Konuşmasından Bir Bölüm:
“Atatürk’ün mesaisinde bizim de bir gölgesi olarak mesaimiz vardır. Yalnız bu kabûl edilsin, Atatürk’le ölünceye kadar beraber bulunuyorduk. Hatta son nefesinde “Evlâdım sana emanet,” demişti. Atatürk inkilaplarına karşı kötü muamele yaptığımız iddiası bize verilecek en büyük cezadır. Ben asılmaya razıyım; zaten yaşamımın sonundayım. Yalnız Atatürk inkilaplarına kötü muamele yaptığımız bize söylenmesin .Bizim ne gibi bir muamele yaptığımızı tarih kaydetmiştir. Bu imtiyaz asla elimizden alınamaz. Atatürk’le beraber memlekete hizmet ettiğimi ve onun bana olan itimadını herkes bilir.”
1958’de İstanbul’da et sıkıntısı baş gösterince Başbakan Adnan Menderes, tek parti dönemini adres göstererek Türkiye siyasi tarihinde köklü bir geleneği de başlatmış olur.
1958 bütçe konuşmasına Başbakan Menderes bugün çok aşina olduğumuz bir soruyla, “Onların zamanında bakalım et var mıydı, yok muydu?” diye başlar. Tabii CHP sıralarından “Yok, daha neler!” nidaları eşliğinde. “1950’ye nazaran acaba Türkiye kasaplık hayvanların mevcudu bakımından geri mi, yoksa daha ileri mi gitmiştir? Evvelâ, bunu gözden geçirelim: 1950’de kasaplık hayvan mevcudu 51 milyon, 1957’de 66 milyon. Demek ki, 15 milyonluk bir tezayüt (artma, çoğalma) var” diyen Menderes, “onların zamanının” ne kadar korkunç olduğunu kanıtlamak için o günün iktidar destekçisi Vatan, Yeni Sabah ve Hürriyet gazetelerinden haber spotları okur.
O sırada muhalefette olan CHP’nin protestoları arasında Menderes, “1949’da vaziyet işte bu idi. 1957’de daha iyi bir duruma girmiş bulunuyoruz. Takip edilen iktisadî politikanın efkârı umumiyeye doğru ve isabetli şekilde aksettirilmesi, demokratik rejimde büyük ehemmiyet arz eder” diye devam eder konuşmasına...
2
5 Kasım 2024 ABD başkan adayı Donald Trump ise diğer ABD başkanı adayı Kamala Harris ABD halkı tarafından seçilirse ABD'ne Komünist bir düzenin gelebileceği iddiasıyla Amerikan seçmenlerini korkutarak kendine oy vermeye davet ediyor...Trump "Kamala Harris bir Komünist gibi konuşuyor" dedi...
Harris'in açıkladığı hedefleri "Sovyetler Birliği'nin ekonomik sistemine" benzeten Trump, "Kamala, konuşmasında tam bir komünist gibiydi. Yoldaş Kamala, sosyalist fiyat kontrolleri uygulamak istediğini açıkladı. Bunun daha önce hiç işe yaramadığını gördünüz." şeklinde konuştu.
ABD başkanı Joe Biden ise "Trump daima kendi çıkarlarını Amerikan çıkarlarından önde tuttu" dedi...
Japonya'da yıllık enflasyon oranının % 2,6, yıllık gıda fiyatları artış oranının % 6,7 oranında olması başbakanın istifasına yol açarken, ABD'nde yıllık % 3 enflasyon facia olarak tanımlanıyor…
21 Temmuz 2024 öncesindeki ankette (kaynak: New York Times gazetesi) Trump Biden'a karşı % 18 puanlık bir üstünlüğe sahipken, Biden'ın 21 Temmuzda anket sonuçlarını görerek ve yeniden ABD başkanı seçilemeyeceğini anlayarak adaylıktan çekilmesiyle birlikte şu sıralarda Trump Harris'ten % 8 puan önde...Harris yavaş yavaş arayı kapatıyor…
Joe Biden'ın başkanlığı devralmasından bu yana enflasyonun ilk kez yüzde 3'ün altına düşmesiyse 5 Kasım 2024 ABD başkanlık seçimleri öncesinde Demokrat Partili başkan adayı Harris'e moral kaynağı oldu…
ABD'nde evlenme ve düğün maliyetleri artarken bazı çiftler çareyi davetlilerden düğüne katılım ücreti talep ediyor...New York Times'ın haberine göre geçen yıl ABD'de bir düğün yapmanın ortalama maliyeti 35 bin dolardı ve artık damat ve gelinler davetlilerden yüzlerce dolar düğüne katılım ücreti istiyor...Yani artık bilet kesiyorlar…
The Ten Commandments-On Emir (1956) filminin yaklaşık 171 milyon seyirciye ulaştığı Kuzey Amerika (ABD & Kanada) istatistiklerine bakıldığında 2024'te 11 dolarlık ABD sinema bileti fiyatının ABD vatandaşlarını her yıl daha az sinemaya gitmek zorunda bıraktığını gösteriyor...Evet korkunç enflasyon canavarı 1956'da yarım dolar (0,50 dolar) olan sinema biletinin 2024'te yaklaşık 11 dolara yükselmesine yol açtı...Yani sinema bilet fiyatı 22 kat arttı...
Demokrat partinin ABD başkan adayı Kamala Harris ABD vatandaşlarının ilk evlerini satın almalarına yardımcı olmayı, dar gelirliler üzerindeki devasa vergi yükünü azaltmayı, dev şirketlerin birbirleriyle evlenerek, kartelleşerek nihai tüketici aleyhine ürünlerinin fiyatlarını rekabetsiz ortamda belirlemelerini önlemeyi ve temel ilaçları ucuzlatmayı vaad ediyor…
Dünyanın en büyük şirketi Standart Oil 1870-1911 döneminde kartel olarak faaliyet göstermiş ve 1911'de ABD devleti bu karteli pek çok küçük parçaya bölerek nihai tüketici lehine bir ekonomik düzen inşa etme girişiminde bulunmuştu...
2024 Demokrat parti kongresinde "ABD artık İsrail'e silah yollamamalı" pankartları da açıldı...
Kamala Harris milyonlarca Filistinlinin evlerinin yıkılmasından, aç ve ilaçsız bırakılmasından, Filistinlilerin çocuk felcine yakalanmaya başlamasından, 150.000'den fazla Filistinlinin öldürülmesinden ya da engelli durumuna düşürülmesinden de çok rahatsız...Milyonlarca ABD vatandaşı İsrail ordusunun Filistinlilere uyguladığı katliamları dehşet içinde izliyor ve Filistinlilere sempati duyuyor…
ABD gençlerinin oy kullanma tercihleri üzerinde çok etkili bir kanaat önderi olan şarkıcı Taylor Swift, 2020 seçimlerinde Başkan Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris'i destekledi.Swift 2024 seçimlerinde kimi desteklediğini henüz açıklamadı…
Donald Trump'ın (1946) sekiz yaş büyük ağabeyi Fred Trump Jr.'ın (1938-1981) en büyük oğlu olan Fred Trump III (1962) 5 Kasım 2024 ABD başkanlık seçimi adayı Donald Trump'ın ataları arasında görülen en yaygın hastalığın bunama yani demans olduğunu ve Donald Trump'ın bunakların tüm özelliklerini uzun yıllardır gösterdiğini söyledi…
Ronald Reagan'ın 1980 ABD başkanlık kampanyasındaki "Dört yıl öncesine göre bugün daha iyi mi daha kötü mü durumdasınız?" sorusunu kullanarak bağış ve oy toplamaya çalışan Donald Trump
21 Temmuzda adaylıktan çekilen Joe Biden'ın "bitkisel hayatın eşiğinde" olduğunu, diğer başkan adayı Kamala Harris'in ABD'ne bolşevikçe bir düzen getirmek istediğini, İsrail aleyhtarı olduğunu, 2014'ten bu yana 8 milyon kişinin açlık, işsizlik, diktatörlük gibi nedenlerle kaçtığı Venezueladaki en tehlikeli suçluların Meksika sınırını aşarak ABD'ne yerleştiğini söyledi…
Venezuela diktatörlüğü son günlerde muhalif vatandaş avına çıkmış ve 1200'den fazla kişi tutuklamıştı…
245 milyar dolarlık bir serveti olan Elon Musk, 44 milyar dolar ödeyerek 2022'de Twitter'ı satın almıştı....Musk, 2022'de yaptığı açıklamada birkaç seçim boyunca daima Demokratlara oy verdiğini, son seçimde de tercihini Joe Biden'dan yana kullandığını söylemişti...Elon Musk "birkaç gün önce Donald Trump ile bir hükümet verimliliği komisyonu kurulması fikrini görüştüm ve bunun bir parçası olmaya hazırım" açıklamasını yaptı...Yani Trump 5 Kasım 2024'te başkan seçilirse Musk Trump'ın ekibinde önemli bir görev üstlenecek…
Mezarlık firarisi siyasiler kuşağının hakimiyeti altındaki bir ülke:
Nancy Pelosi (1940), Elizabeth Warren (1949), Bernie Sanders (1941), Donald Trump (1946), Hillary Clinton (1947), Bill Clinton (1946), Joe Biden (1942) , Robert F. Kennedy, Jr. (1954), Joe Biden (1942)
ABD'de Cumhuriyetçi Kongre üyesi George Santos, dolandırıcılık ve kimlik hırsızlığı iddialarıyla yargılandığı davada suçunu kabul etti.
ABD'de rüşvet, yolsuzluk, yabancı ülke ajanlığı saptanan Demokrat partili New Jersey Senatörü Robert (Bob) Menendez, yargılandığı davada süper zengin olabilmek için Yunanistan, Ermenistan, Katar, Mısır gibi ülkelerden rüşvet almak gibi suçların tamamından hüküm giydi. Bu suçlamalar arasında, yabancı hükümetlere yardım etme karşılığı rüşvet almak ve hakkındaki soruşturmalarla ilgili olarak baskı yaparak adaletin tesisini engellemek de var. ABD tarihinde Kongre’de görev alırken “yabancı ajan olarak çalışmak” suçlamasından hüküm giyen ilk isim oldu…
Mısır hükümeti, devleti sadece ABD kongresine değil Alman başbakan Angela Merkel'in ofisine de casuslarını yerleştirmişti…
Güney Kıbrıs'taki iki İngiliz üssünü İsrail'e sevkiyat, yardım etmek ve onu korumak için kullanan ABD ve İngiltere'yi İran'ın vekillerinden Hasan Nasrallah tehdit etti…
13 Nisan 2024'te İran'ın İsrail'e saldırısı sırasında İngiltere'ye ait savaş ve erken uyarı uçakları İsrail'in savunmasında önemli rol oynamıştı…
Suriye'de 900, Irak'ta ise 2.500 ABD askeri var…
İran, ABD seçimlerine müdahale ettiği iddialarını bir kez daha yalanladı...İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği, Tahran'ın ABD seçimlerine müdahale ettiği iddialarının tekrarlanmasına tepki göstererek Washington yönetiminden iddialara ilişkin belge sunmalarını istedi.İranlı Öğrenciler Haber Ajansı'na (ISNA) göre, temsilcilik tarafından konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.Açıklamada, "Daha önce de belirttiğimiz üzere, İran'ın ABD başkanlık seçimlerine müdahale etme gibi bir hedef ve düşüncesi yoktur. Eğer ABD hükümeti bu iddiasında ısrar edecek ise, bize belgelerini sunmalıdır ki cevabımızı alabilsinler," ifadelerine yer verildi.Söz konusu iddiaların "asılsız" ve "dayanaktan yoksun" olduğu kaydedildi.
ABD İsrail tarafından rehin alınmış bir devlet görüntüsü verirken 7 milyon Yahudi asıllı Amerikalı bağışlarıyla Amerikan siyasetini adeta ipotek altında tutuyor...1948'den bugüne İsrail'e yapılan ABD yardımlarının toplam tutarı 300 milyar dolara ulaşıyor…
Filistin devleti kurmak için 1993 Oslo Anlaşması'na varılmıştı ancak anlaşma uygulanamadı...Çünkü Araplar ve Filistinliler, nehirden (Şeria/Ürdün Nehri) denize (Akdenize) bir Filistin, fanatik İsrailliler ise denizden nehire bir İsrail hayal ediyor…
2006'dan bu yana Gazze'de kontrolü elinde bulunduran
Hamas ABD, İngiltere, Avrupa Birliği tarafından "terör örgütü" olarak tanımlanıyor...
Kasım 2023'te Hamas 7 Ekim 2023'te kaçırılan İsrailli rehinelerden 105'ini serbest bırakmış, İsrail hapishanelerindeki 240 Filistinli de salıverilmişti…
İsrailli yetkili, halen 109 ila 111 rehinenin Hamas tarafından esir tutulduğunu ve rehinelerden 39’unun öldüğünü tahmin etti…
İSRAİL PHILADELPHIA KORİDORU ADI VERİLEN BÖLGEYİ KONTROL ETMEYE DEVAM ETMEK İSTİYOR
Netanyahu Gazze ve Mısır arasında sınırdaki Philadelphia Koridoru'nda kalmakta,Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönen bölge sakinlerini arayıp muayene etmekte, anlaşma kapsamında serbest bırakılacak mahkumları sınır dışı etmekte ısrar ediyor...Philadelphia Koridoru, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınır boyunca yer alan, 14 km uzunluğunda dar bir kara şeridi. Hamas ve Mısır, İsrail'in bu sınır koridorundan çekilmesini talep ediyor ancak Netanyahu ısrarla, İsrail askerlerinin bölgeyi kontrol etmeye devam edeceğini vurguluyor.
İngiltere, 2008'den bu yana İsrail'e 727 milyon dolarlık (24.5 milyar lira) silah satışına onay vermişti...İrlanda'daki İngiltere büyükelçiliğinde görev yapan Mark Smith, ülkesinin İsrail'e silah satışlarını gerekçe göstererek Dışişleri Bakanlığı'ndaki pozisyonundan istifa etti. Smith İngiltere hükümetinin "savaş suçlarına ortak olabileceğini" söyledi.
İngiliz diplomat Smith, daha önce İngiltere'nin Orta Doğu'daki satışlarının onaylanması sürecinde görev aldığını, meslektaşlarının "her gün" İsrail'in Gazze'de savaş suçu işlediği ve uluslararası hukuku ihlal ettiğine dair "net ve sorgulanamaz örnekler" gördüğünü öne sürdü…
Smith, 16 Ağustos'ta sosyal medyadan bir istifa mesajı paylaştı. Konuyla ilgili endişelerini, resmi denetim kanalları da dahil olmak üzere İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın "her kademesinde" dile getirdiğini söyledi...İrlanda'nın başkenti Dublin'de görev yapan Smith, irtibata geçtiği makamlardan tatmin edici açıklamalar almadığını vurguladı…
İngiliz diplomat, istifa e-postasında "İsrail hükümeti ve ordusunun kıdemli üyeleri açıkça soykırım niyetlerini ifade etti, İsrail askerleri sivil mülkleri, gayrimenkulleri bilinçli olarak yakarken, yok ederken ve yağmalarken videolar çekiyor" dedi ve ekledi:
"Gazze ve üniversiteler yerle bir edildi, [Gazze'ye] insani yardım engelleniyor ve siviller sürekli kaçacak güvenli bir yerleri olmayacak halde bırakılıyor. [Filistin] Kızılayı ambulansları saldırıya uğradı, okullar ve hastaneler defalarca hedef alındı. Bunlar savaş suçudur."
Smith ayrıca İngiltere'nin İsrail'e silah satışlarını sürdürmesinin "hiçbir gerekçesi olmadığını" ifade etti…
Smith, "İngiltere'nin herhangi bir ülkeye silah satması için silahları alacak ülkede sivil zayiatlardan kaçınmak ve sivil yaşama zararı asgari seviyede tutmaya yönelik sağlam prosedürler olduğundan emin olmalı. İsrail'in bunu yaptığını iddia etmek imkansız" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.