Nerden nereye diyor insan. Geçmişte genç Cumhuriyet’in yetiştirdiği idealist bir doktor olarak sağlıkla başladığı alanda, eğitimde ülkenin kalkınması için büyük mücadele vermişti, Türkan Saylan…

Ve verdiği mücadelenin bedelini de ödedi. Cumhuriyet karşıtlarına karşı açtığı aydınlanma savaşında tarikatların hedefi oldu…

Çünkü açık açık tarikatlara savaş açmıştı…

1999’da bir televizyon programında FETÖ lideri Fethullah Gülen ve cemaatiyle ilgili uyarılarda bulunmuştu…

Cemaatin çocukluktan itibaren insanların beynini yıkayarak devlet kadrolarına, eğitime, askeri kadrolara nasıl sızdığını ve kimliklerini nasıl gizlediklerini anlatmıştı…

Siyasetçilere de oy kaygısıyla cemaatlere yanaşmayın uyarısı yapmıştı: “Siyasetçiler cumhuriyetin temel ilkelerini sadece bir yemin gibi okuyup ondan sonra hangi tarikattan cemaatten oy alırız kaygısı taşıdıkları için her zaman bu insanlarla bir şekilde temas kurma yarışı içindeler. 'İyi tarikatlar vardır' diyen siyasetçiler de karşımızda. Bu olayın ne boyutlara vardığının bilinmesi lazım."

O sözlerin üzerinden 23 yıl geçti ve yaşanılan tablo ortada…

Işıklar içinde uyusun Hocamız. Onun gördüğünü inatla görmeyenler var…

Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni tarikat cehennemine çevirdiler, tıpkı bugünkü manşetimizde de ifade edildiği gibi…

Cumhuriyet’in 100. yılına giderken konuştuğumuz şeyler laik Cumhuriyet’i dinamitleyen şeyler…

Şeyhler, şıhlar, tarikatlar, Anayasa’ya sokulmaya çalışılan türban oyunu…

Hocamızın ve tüm devrim şehitlerimizin kemikleri sızlıyor…

Çocuklarımız ve gençlerimiz tarikatlara teslim edilmiş…

Ama sanmasınlar kazanacaklar…

Saylan Hocamız gibi aydınlık Türkiye Cumhuriyeti’nin ışığında, izinde milyonlar var…

Karanlığa inat Cumhuriyet’i ve devrimlerini savunacağız…

Ne çocukları ne gençliği tarikatlara teslim ederiz…

Nice yıllara Türkan Hoca (13 Aralık 1935), doğum günün kutlu olsun…