Ama bir o kadar da acı…
Eğer, kadın özellikle başa koyulup ardından yaşam ve özgürlük geliyorsa orada tehlike var demektir. Yıllardır kadınların ‘ok sevdiklerince’ öldürüldüğünü yazan bir gazeteciyim. Oysa kadının en önemli sorunu bu olmamalı. Yaşam, en temek hak. Herkes için, her cins için…
Geçmişte Ortadoğu’nun karanlığındaki kadınlara ses olmaya çalışan kadınlarımız, bugün çok acı ki kendisi de yaşam savaşı veriyor…
Yobaz ve gerici istila bir yandan, artan şiddet diğer yandan…
Yetmezmiş gibi kazanılan hakların geri gidişi, sözleşmelerden hukuksuz el çekmeler…
Ve bugün İran’daki kadınları savunmaya çalışan Türk kadını, İran’lı kadınların durumuna düştü neredeyse. Kağıt üzerinde kazanılan haklar uygulamada askıda…
Yolda yalnız yürümek, akşam dışarı çıkmak bile güçleşiyor…
Kadınlar hizmet sektöründe çalışmaya, siyasette kollara mahkum edilirken cam tavan sendromu, kraliçe sendromu hepsi kadınları geri çekmeye devam ediyor…
Kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk kadınına verdiği seçme ve seçile hakkını bile am olarak kullanamıyor kadın…
Kadın, seçiyor, seçtiriyor ama seçilmeye gelince güç bela ipi göğüslüyor…
Ama bugün en önemli sorun yaşam hakkı…
Her gün en az 1 kadın, katlediliyor ve bu sadece basına yansıyan istatistikler…
O yüzden yaşam hakkı en başa geçiyor…
Hiçbir canın katledilmediği bir dünya için hak savunuculuğa devam ediyoruz ama orada bile maalesef bir araya gelemiyoruz…
Sağdan say 5, soldan say 5 kişiyiz. Toplanamıyoruz…
Birleşmeden kazanmamız mümkün değil…
Sevgili hak savunucuları…
Şiddetsiz günler dileğiyle bu yolda hayatını kaybeden herkese saygıyla…
Yaşam ve özgürlük herkes için en temel hak…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.