İranlı kızkardeşimiz, Mahsa Jina Amini’yi “ baş örtüsünü düzgün takmadığı” için göz altına alıp ölümüne neden olan “ ahlak polisi” yalnız İran’ı değil, bütün dünyayı ayağa kaldırdı! Bu haksız, hukuksuz cinayete, dünyadaki herkes, ama en çok da kadınlar isyan etti! 16 Eylül Mahsa’nın, o güzel ve masum kadının ölüm yıldönümüydü!

Gerici ve kadın düşmanı politikalar yüzünden kadınların, öldürülmemek için ve erkeklerle eşit bireyler olmak için, bütün dünyada el ele vermesi, birlik ve dayanışma içinde mücadele etmesi gerekiyor!

Aksi takdirde, Mahsa Jina Amini, öldürülen son kadın olmayacak! Başka kadınlar ölmesin diye, dünyadaki bütün kadınların dayanışma içinde olması gerekiyor! Dünyanın her tarafında gerici, yobaz, kadın düşmanı ve baskıcı yönetimlerin ve erkek egemen toplumların karşısında, uygar dünyanın da alacağı tedbirler ve uygulayacağı yaptırımlar olmalı!

Kadın düşmanları, ve kadınları şu yada bu nedenle öldüren katiller bilmelidir ki; kadınlar, neyi giyip, neyi giymeyeceklerini, nasıl yaşayacaklarını, nasıl davranacaklarını size sormayacaklar! Ne cüretle kadınlara karışıyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz da, kadınları eşit yurttaşlar olarak görmüyorsunuz? Size bu hakkı kim verdi? Uygar dünyada sizinki gibi barbar düşüncelere ve zalimliklere geçit yok, bilesiniz!

Uygar bir ülkede eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşamı kadınlar da haketmiyor mu sizce?

İran halkının ve İranlı kızkardeşlerimizin eşitlik ve özgürlük mücadelesini kadın olarak hepimiz destekliyoruz! Ülkemizde, Ortadoğu ülkelerinde ve kadınlara karşı ayrımcılık yapılan bütün dünya ülkelerinde, kadın haklarının korunması artık Birleşmiş Milletlerin gündemine alınmalı ve kadına karşı işlenen suçları ortadan kaldırmak için, gereğini yapmayan yönetimlere ve ülkelere, tıpkı savaş suçlarında olduğu gibi, yaptırımlar uygulanmalıdır! Ancak o zaman kadın_ erkek eşitliği sağlanabilir.

Ama asıl önemlisi, ülke yönetimlerinde kadınların çok sayıda olması, dünyamızı daha yaşanabilir hale getirebilir!