
Ulaş Kökçe
İran-İsrail savaşın asıl nedeni İran'ın nükleer silah projesi!
İran-İsrail savaşında bir haftayı doldurduk. Garip bir şekilde televizyonlarda savaşı takip ediyoruz. Ancak bu savaşta farklı dengeler, stratejiler var. İsrail’in sadece askeri liderleri hedef alıp üst düzey siyasi liderleri henüz hedef almaması İran’daki rejimin değiştirilmesine yönelik bir hedefinin olmadığını gösteriyor. ABD ve İsrail için temel tehdit, İran rejimi değil, İran’ın nükleer silah yapma kapasitesine ulaşma ihtimali.
Sevgili okurlar savaşın her türlüsü çok fena… Tam artık bomba savaşları bitti artık, biyolojik savaşlar dönemi başladı derken yakın coğrafyamız kan gölüne dönmeye başladı. İran ve İsrail arasında atılan karşılıklı bombalar her gün dozunu daha da arttıyor. Ancak bu savaşın değişik bir boyutu daha var. Çünkü ‘Dünyada böyle bir savaş örneği yok’. Dünyada nükleer enerjiyle ilgili ve nükleer silahlarla ilgili sorunların çözümü ancak diplomasiyle olur. Masada çözülür. Yani bunun silahla, savaşla çözümü örneği pek yoktur dünyada. Ama ne olduysa şimdi direkt bombalar atılarak çözüm aranıyor.Eğer İran’ın nükleer silah geliştirme projesi olmasaydı, İsrail İran’ı hedef almaz ve böyle bir saldırıda bulunmazdı. İsrailin amacı, İran’ın bu yeteneği ortadan kaldırmak ve ABD’nin istediği şekilde bir anlaşma yapmaya razı etmek.
Dünyadaki bu tür siyasal ve toplumsal gelişmeler hakkında önemli bilgiler aktaran Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Ağca da İsrail hava kuvvetlerince ilk gece yapılan hava taarruzları sonucunda İran’ın üst düzey askeri yöneticilerinin öldürülmesinin, kısa bir süre için İran’ın askeri liderliğinde bir zafiyete neden olabileceğine dikkat çekiyor.
Saldırılar Rejime Desteği Artırır…
İsrail’in sadece askeri liderleri hedef alıp üst düzey siyasi liderleri henüz hedef almamasının, İran’daki rejimin değiştirilmesine yönelik bir hedefinin olmadığını gösterdiğini de söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Ağca, “Diğer yandan üst düzey askeri veya siyasi liderlere yönelik suikast eylemleri İran halkının rejime daha fazla destek vermesine neden olacaktır” görüşünde. Ağca ayrıca, İsrail'in bu denli açık ve üst düzey hedeflere saldırmasının arkasındaki temel stratejik motivasyonun, İran’ın nükleer silah yapma kapasitesini tamamen ortadan kaldırma konusundaki kararlılığı olduğunu da söylüyor.
Sevgili okurlar, buradaki asıl konu ABD ve tabi ki Trump’ın tutumu…ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik dış politikasının birinci önceliği İsrail’in güvenliği. Bu nedenle, ABD İsrail’i uluslararası hukuka aykırı bütün eylemlerine rağmen kayıtsız şartsız desteklemeye devam edecektir. Öyle ki; ABD, İran’ın nükleer altyapısı tamamen bertaraf edilinceye kadar İsrail’e desteğini sürdüreceği aşikar. İran eğer İsrail’in askeri ve ekonomik tesislerine büyük ölçüde hasar verebilir ve bilhassa askeri ve sivil havaalanlarını tahrip etmek suretiyle, İsrail’in İran’a karşı en etkili gücü olan hava kuvvetlerinin operasyon yapma kabiliyetini bertaraf edebilirse, savaşın daha fazla uzamadan ABD ile acilen bir uzlaşma sağlanabileceğini de masadaki bir diğer olasılık.
Ancak, bu noktada ABD’nin siyasi kararı önem kazanacaktır. ABD, böyle bir olasılık halinde İsrail yanında savaşa fiilen iştirak ederek İran’ın nükleer programını tamamen yok edene kadar savaşa devam edebilir. Böylece, İran’ın Hürmüz Boğazını kapatarak Körfez ülkelerinden yapılmakta olan petrol sevkiyatını engelleme kapasitesini ortadan kaldırmaya çalışabilir. Böyle bir gelişme, İran’ın ABD tarafından öne sürülen anlaşma koşullarını kabul etmesini ve savaşın bu şekilde sona ermesini sağlayabilir.
Sevgi&Saygı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.