
İbrahim Akkaya
Hiç yakıştı mı ?
Antalya, çok özel bir kent..
Sadece turizmdeki konumu değil Antalya’yı özel yapan..
Tarihi ve doğasıyla yerli yabancı herkesi kıskandırır Antalya..
Sayısız medeniyetlere ev sahipliği yapan bir kent.
Tam bir doğa harikası..
Büyük Kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi Antalya adeta bir cennet.
Yeşilin ve mavinin tüm renklerini yılın 365 günü görmek olanaklı Antalya’da..
Denizi turkuaz mavisi, havası seçim kömürüne rağmen kaliteli Antalya’nın..
Dünyanın dört bir yanından gelenleri bağrında barındırır Antalya..
Birleşmiş Milletler gibidir Antalya..
Tam bir Türkiye mozaiğidir aynı zamanda.
Her yaştan, her kültürden insanın yaşadığı bir kenttir Antalya..
İklimi de davetiye çıkarır herkese..
Bu nedenle de ‘ Emekli Kenti’ olarak da bilinir..
Sivil toplum hareketi açısından önde gelen kentlerdendir Antalya..
Bir bölümü tabeladan ibaret de olsa çok sayıda dernek, vakıf, oda ve benzeri oluşumların da ev sahibidir Antalya.
Vakıf denince de akla hemen AKSAV gelir.
Daha doğrusu gelirdi..
Antalya Kültür ve Sanat Vakfı açılımı AKSAV’ın..
20 yıl önce kültür ve sanata gönül vermiş 129 kişi bir araya gelerek kurdular AKSAV’ı..
24 Mayıs Cumartesi günü saat 11.45’e kadar çok sayıda kültür ve sanat etkinliğini organize etti AKSAV..
Türkiye’nin en önemli sinema etkinliği olar Antalya Altın Portakal Film Festivali, AKSAV’ı sadece Türkiye’de değil dünyada tanıtan en önemli organizasyondu..
Dünyaca ünlü piyano ustası Fazıl Say’ın Genel Sanat Yönetmenliği’ni yaptığı Piyano Festivali, Şiir Sempozyumu, Antalya Televizyon Ödülleri gibi çok önemli etkinlikleri düzenledi AKSAV..
Antalya’nın kültür ve sanat etkinliklerini kurumsal bir anlayışla düzenlesin dile kurulsa da AKSAV ne yazık ki siyasete alet edildi.
AKSAV’ın doğal kurucu üyesi olan Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni kim kazanmışsa o partinin arka bahçesine dönüştürüldü AKSAV..
Geliri olmadığı için de belediyeye bağımlı hale gelen AKSAV’ın yönetimine belediye başkanının işaret ettiği kişiler girdi..
Son dönemde ise, yani CHP’li Mustafa Akaydın döneminde ise tüzel kişiliği bulunmasına rağmen Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’nın bur şubesi gibi görüldü ve AKSAV iyice etkisizleştirilip, adeta kapanmasına zemin hazırlandı.
30 Mart yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen AKP’li Menderes Türel, çeşitli suçlamalarda bulunduğu vakfın yönetimini almayacaklarını açıklayınca da malum son yaklaşmış oldu.
Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Şanlı’nın da söylediği gibi AKSAV,‘Kağıtla kaplanmış’ dokununca yıkılıverdi..
AKSAV çalışanları 17, vekaletlerle 27 kişiyle toplanan son genel kurulda son genel kurula katılmayan kurucuları alkışlarıyla protesto ettiler..
Haklılar, ancak alkışla protesto ettikleri kurucular kurulu üyeleri gibi onların da vakıflarına yeterince sahip çıkmadıklarını, çıkamadıklarını düşünüyorum..
Neden mi ?
6 aydır maaş alamadılar, 20 yıldır çalışanlar var sosyal haklarını alamıyorlar.
Seslerini yeterince duyuramadılar..
Akdeniz GERÇEK’in dışında sadece DHA haberlerini yaptı, buna da gazeteler malum nedenlerden itibar etmediler..
Kursalardı AKM’in bahçesine çadırı..
Uğradıkları haksızlığı haykırsalardı, kamuoyunun ve hala gerçekleri yazmaktan çekinmeyen basının da desteğini alsalardı bugün farklı bir konumda olurlardı..
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’ndan sonra Türkiye’nin ikinci önemli kültür ve sanat vakfı olan AKSAV artık yok..
AKSAV’a geride kalan 20 yılda ‘Kamu yararına dernek’ statüsü kazandırmayanlar başta olmak üzere seyirci kalan herkes suçlu bu hazin sondan.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.