Hem suçlu, hem güçlü!

Bütün toplumlarda en büyük güvence hukuktur. Hak, hukuk ve adalete olan güven, toplumu ayakta tutar. Bütün rejimlerin ve bütün yönetimlerin temelinde hukuk ve adalet vardır.

“ Adalet önce devletten gelir. Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.” Diyen Aristo haklıdır.

Adaletin olmadığı, hukukun işlemediği ülkelerde devlet düzeni bozulur. Toplumsal barış zedelenir. İnsanlar uğradıkları haksızlıkların adil bir mahkemede giderileceğine inanmazsa, kaos olur. Herkes kendi adaletini uygulamaya kalkışır. En kötüsü de, William Pitt’in dediği gibi:

“ Yasal düzenin bittiği yerde, keyfi düzen başlar.”

Günümüzde kadınlara şiddet uygulayan, döven, sakat bırakan, öldüren erkeklerin; çocukları taciz eden sapıkların; çocuk ve kadınlara tecavüz edenlerin; yine bazı güçlülerin teşvik ve kışkırtmasıyla, hedef gösterilen insanlara saldıran çetelerin; hastanelerde sağlık personeli ve doktorlara saldıran hasta yakınlarının; hafifletici nedenler bulunarak, hak ettikleri cezalara çarptırılmaması, caydırıcı cezalar almaması, yapanın yanına kar kalması, caydırıcılık etkisini yok ederken, suç oranlarını da arttırmıştır. Oysa;

Hukuk devletinde haklar, özgürlükler, bağımsız yargıyla güvence altına alınmak zorundadır. Suç işleyen hiç kimseye ayrıcalık tanınmaz! Çünkü bütün yasaların ilk ve temel amacı; bireylerin mutlak haklarını korumak ve düzenlemektir. Aksi takdir de;

“ Hukukun olmadığı yerde, halk sürüdür.” Der Goyard Fabre.

Hukukun gerçek anlamda güçlü olması; güçlünün hukukuna fırsat vermeyişiyle kendini gösterir. Ama çoğu kez, ne yazık ki; Marcus Aurelius’un dediği gibi olur hukuk uygulamaları. O diyor ki;

“ Yasalar örümcek ağına benzer; küçük sinekler ağa takılır kalır, büyük sinekler ağı deler geçer.”

İşte hem suçlu, hem güçlülerdir onlar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aysel Bereke Arşivi

Olağanüstü gündemlerden yorulduk!

04 Eylül 2025 Perşembe 11:04

30 Ağustos Zafer Bayramı

31 Ağustos 2025 Pazar 14:47

“Eski Türkiye” neden özleniyor?

28 Ağustos 2025 Perşembe 10:57

Yoksulluk en çok çocukları vuruyor!

25 Ağustos 2025 Pazartesi 10:54

Siyasetin tanımını değiştirdiler!

21 Ağustos 2025 Perşembe 11:12

Döneklik zor şey!

18 Ağustos 2025 Pazartesi 10:59

Bindik bir alamete…

14 Ağustos 2025 Perşembe 15:47

Sahtekarlık ve usulsüzlük diz boyu!

11 Ağustos 2025 Pazartesi 15:24

Masa da ne var?

07 Ağustos 2025 Perşembe 12:57

Dostları arkadaşları olmalı insanın

04 Ağustos 2025 Pazartesi 11:27