Bir bayrama daha giriyoruz, milletçe. El ele, omuz omuza, yürek yüreğe girmek varken maalesef acıyla, kanla, gözyaşıyla, krizle, kaosla giriyoruz…
Memleketin kurucularının alaşağı edilmeye, milletin gönlünden silip atılmaya, belleklerden, kitaplardan, meydanlardan çıkarılmaya çalışıldığı, T.C. ile kavgalı, bayrakla kavgalı günlerden geçiyoruz…
Toz pembe tablolar çizmek bana göre değil. Zaten inandırıcı da olmaz. Ötesinde içinizi karartma derdinde de hiç değilim…
Ama umudumuzu her daim canlı tutmamız kanaatindeyim…
Çünkü yılmak, yıkılmak, pes etmek yok…
İnanıyorum, güzel günler göreceğiz, yakın…
Başka çare yok, zira…
Bu kavga, bu savaş bizim değil…
Kirli oyunlar, çirkin işbirlikleri ve entrikalar bizim kardeşliğimizi bozamayacak…
Teröre teslim olmak yok…
Faşizme geçit vermek yok…
Barış, kardeşlik dolu günler ve aydın yarınlar için bir olup, birlik olacağız…
Bayram tadında bir bayram yaşamayacağız, belki bu bayramda da…
Ama sonrasında her günümüz bayram olacak…
İnanıyorum…
İnanmak istiyorum…
Uzlaşının egemen olduğu, kan ve gözyaşının bittiği, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nde aydın günlere….
Mutlu bayramlar Türkiyem…
Mutlu bayramlar Antalyam…
Mutlu bayramlar sevgili Gerçek okurları…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.