Dünyamızda iyi yönetilen ülkelerde, yönetimlerin etik değerlere bağlılığı vardır. Temel etik ilkelere uygun davranan bu ülkelerde;
'Dürüstlük, insan onuruna ve emeğine saygı, özerklik, adalet, akademik özgürlük, sorumluluk, güven, güvenilirlik, doğruluk, nesnellik, açıklık, özeleştiri, koruma, çevreye, doğaya ve canlı haklarına duyarlılık, esastır.”
Etik sözcüğü Yunanca’dan gelir. (Etika) Etik felsefenin kurucusu Aristoteles’tir. Kısaca etik veya ahlak felsefesi; doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. Aristoteles diyor ki;
'Kalbi eğitmeden, aklı eğitmek, eğitim değildir. Vicdan olmadan, bilgi sahibi olmak tehlikelidir.”
İşte daha iyi insanlar, daha iyi yönetimler oluşturmak için, 25 Mayıs tarihi, bütün dünyada 'Etik Günü' olarak kutlanmaktadır. 25-31 Mayıs arası da 'Etik Haftası'. Amaç; bütün dünya ülkeleri ve bütün insanlık için, temel insani değerleri, ilkeleri öğretmek, onları içselleştirmelerini sağlamaktır.
Başarılı olup olmadıklarına gelince; dünyanın ve insanlığın yaşadığı dramlara, acılara ve savaşlara bakıldığında, etik değerler ve ilkeler konusunda, insanlık, sınıfta kalmış durumda. Çünkü dünya üzerinde çok az ülkede, etik ilkeler ve insanca yaşam var. Ben bu konuda naçizane, Kuzey Avrupa ülkelerini, mutlu insanların yaşadığı yerler olarak görüyorum.
Ama dünyanın geri kalanında etik ilkeler hayata geçmemiş ne yazık ki!
Çoğunda gerçek anlamda demokrasi olmayan bu ülkeler için, yüzyıllar öncesinden teşhis koyan Aristoteles;
'Demokrasi cahil kitlelerin egemen olduğu bir yönetim şekline dönüşebilir.' Diyor.
Günümüzde de etik değerlerin olmadığı ülkeler için, benzer nedenler ileri sürülüyor! Soru şu: 'Neden insanlığın büyük çoğunluğu acı çekiyor?'
Bunun nedenleri arasında; eğitimsizlik, cehalet, yoksulluk, yalancı, sahtekâr ve hırsızların siyasete soyunup, yönetimi bir şekilde ele geçirmeleri ile başlayan yozlaşma, ırkçılık, etik değerlere bağlı olanların değersizleştirilmesi, genel anlamda suç ve suça yönelik cezaların yetersizliği, ahlaki çöküntü ve her konuda adaletsizlik gibi etkenler ve aç gözlü kapitalizmi sürdürmek için her yolu mubah gören anlayışlar sayılabilir. Dünyanın pek çok ülkesinde yaşanan acıların bir türlü sona ermeyişi, “Etik değerlerden ve ilkelerden yoksunluk” olarak da açıklanabilir. Ama keşke öyle olmasaydı!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.