Engel, değil kolunu kullanamamak, görmemek, duymamak ya da yürüyememek. Asıl engel, organlarını kısmen ya da tamamen kaybeden, kullanamayan ya da doğuştan organlarının bir kısmı işlevsiz olan insanları hayatın dışında bırakmak…

Asıl engel, onların sosyal, kültürel ve ekonomik hayatın içine çekilmesini sağlayacak projeler üretmemek, üretememek…

Ya da onların birilerine bağlı, belli mekanlara sıkıştırılmış yaşamları için çıkış yolları aramamak…

Merkezi hükümetten başlayarak yerel yönetimlere ve demokratik kitle örgütlerine kadar toplumun yöneticilerinden kent dinamiklerine kadar herkesin bu konuya özel hassasiyet göstermesi gerekiyor…

Çünkü kanayan bir yara, bu…

Sorun engelli doğmak ve olmaktan öte…

Sorun engellilerin önüne engel örmekte…

Ama güzel gelişmeler de oluyor…

Engellilerin sosyal yaşama dahil olması için toplu taşıma araçlarından, kamusal alanlara kadar her yerde gerekli altyapı düzenlemeleri kanuni zorunluluk gereği de olsa yapılmaya başlandı…

Yine engellilerin istihdam edilmesi noktasında merkezi hükümet üstüne düşen görevi yapmasa da, kamuda gerekli engelli istihdamı olmasa da yerel yönetimler eliyle engelliler, ekonomik hayata da dahil oluyor…

İşte Antalya Büyükşehir Belediyesi…

Engelliler için yapılan kamusal mekanlarda ve alanlarda yapılan düzenlemelerin yanı sıra rehabilite merkezi yaptı…

Toplu ulaşım araçlarını engelliler için uygun hale getirdi…

Sesli kütüphane açtı…

Ve daha pekçok yatırım ve hizmetin yanısıra dün çok hoşuma giden bir iş daha yaptı…

Akdeniz Kent Parkı’nda engelsiz park yapıldı…

Parkın içinde engelli gençlerin istihdam edildiği bir kafe açıldı…

Hepsinin yüzü gülüyordu…

İşte önemli olan bu…

Onların önündeki engelleri kaldırmak…

Şimdi sırada engelleri kaldıracak pekçok diğer hizmet ve yatırım olmalı…

Çünkü kaldırılacak engel çok…

Ama sadece bir belediyenin ya da sadece yerel yönetimlerin yapması olmaz…

Herkes üzerine düşeni yapmalı…

Başta merkezi hükümet…