Türkiye’nin yaşanan küresel krizlerden başarıyla çıktığı, ekonomisinin dünyanın en iyileri arasında olduğu, kişi başına düşen milli gelirin rekor kırdığı söyleniyor…
Krizi teğet geçtiği kaydedilen ülkemizde, vatandaşın ekonomisi ise pek de parlak değil…
Örneğin milyonlarca kişiyi ilgilendiren asgari ücrete bakalım…
İnsan onuruna yakışır, bir ücret politikamız var mı?
Ya da dünyanın diğer ekonomileriyle yarışırken, onlarla aramızdaki fark ne kadar?
Yanılmıyorsam brüt 1080 TL…
Dün haberlerden takip ettik, hep birlikte, Emek ve Dayanışma Günü’nde işçilere müjde veren İsviçre hükümeti, referanduma hazırlanıyor…
Asgari ücret 10 bin TL’ye çıkacak…
18 Mayıs’taki referandumda ‘Evet’ çıkarsa işçilere dünyanın en yüksek asgari ücretini vermiş olacaklar…
Tamam biz dünya rekoru kırmayalım ama dünyanın en iyi ekonomileri arasında yer alıyorsak bir iyileştirme yapalım…
Öyle 30-40 TL’lik zamlarla olmaz ama…
Simit-çay hesabıyla hiç olmaz…
Nasıl olur peki…
Yolu basit. İşverenin üzerindeki vergi ve prim yükünü azaltarak…
İstihdam artışını sağlayacak çeşitli teşvik ve desteklemeler yaparak…
Masa başında sendikalarla anlaşıp, işçinin, emekçinin haklarından kısarak olmaz ama…
Madem dünya ekonomileriyle yarışıyoruz, emekçinin hakkını da vermeliyiz…
Bir işçinin ailesi ile birlikte asgari olarak temel ihtiyaçlarını karşılayacak, kimseye muhtaç etmeyecek bir düzeyde belirlenmesi sağlanmalı…
İşçi ve işverenin üzerindeki yük kaldırılıp, istihdam desteklenirse, emekçinin hakkı da korunmuş olur…
Ve tabii sadece ücret politikası değil…
Çalışma alanına ilişkin pek çok şey de gözden geçirilmeli…
Bu konuda bakalım emek örgütleri 1 Mayıs’ta neler talep edecek…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.