
Aysel Bereke
Dünyanın en büyük azınlığı “engelliler”
Ayrıca, ulaşım, iletişim,bilgi ve teknoloji açısından da engellilere sunulan hizmetler eksik ve yetersiz kalıyor! Bu tür ayrımcılıklar yüzünden ve eşitsizliği ortadan kaldırmak amacıyla; 1992 yılından bu yana, 3 Aralık günü, “ Dünya Engelliler Günü” olarak, farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinliklerin yapıldığı bir gündür bütün dünyada.
Her yılın bir teması vardır. 2022 yılının “ Engelliler Günü Teması” ise:
“ Kapsayıcı kalkınma için dönüştürücü çözümler: Erişilebilir ve eşitlikçi bir dünyayı beslemede inovasyonun rolü” olarak benimsenmiştir.”
Aslına bakarsanız, engellilerin topluma eşit şartlarda dahil edilmesinin önündeki engellerin kalkması için, toplumun engelliye bakış açısının ve düşünce yapısının değişmesi gereklidir. Çünkü en büyük engel sevgisizliktir. Empati kuramamaktır. Oysa hayatı hakça paylaşabilmemiz için, hiç bir engel yoktur. Yeter ki isteyelim, çabalayalım.
“ Tüm direnci kıran ve engelleri ortadan kaldıran unsur, sürekli ve kararlı çabadır.” Diyor Claude Bristol.
Düşününce, hepimiz engelliyiz! Her konuda yaşamımız boyunca engellendik aslında. Hatta belki de, yaşam boyu yapmak isteyip de, yapamadıklarımızda, tek engel kendimizdik çoğu kez. Çünkü;
“ Doyurucu bir yaşam sürmenizdeki tek engel, kendinizsiniz.” Diyor Jackson Brown.
Hatta yüzyıllar öncesinden bunu bilen, Filozof Epiktetos:
“ Kendi kendime asla engel olmayacağım.” Demiş bu yüzden.
Fiziksel, zihinsel ve ruhsal engelli olmak, zaten yaşamı yeterince zorlaştırıyor. Yapılması gereken, hayatı onlar için kolaylaştırmak, engelleri aşılabilir hale getirmek, her alanda önlerini açmak ve bunun için içtenlikle çaba göstermektir. Engelliyle yaşayan ebeveynler ve yakınlar için de; yaşamı kolaylaştıran, rehberlik ve bakım konusunda, onları sorunlarıyla baş başa bırakmayan, destek grupları oluşturulmalı, farklı çözümler ve yaşam biçimleri araştırılmalı ve hayata geçirilmelidir. Engelleri aşmak, ortadan kaldırmak ve sorunları çözmek, tek tek sorunu yaşayan kişilerin değil, hepimizin görevi olmalıdır. Engelliyle ilgilenen kişilerin yaşadıkları sorunları, karşılaştıkları problemleri, sınırlanan ve engellenen yaşamlarını, yaşadıkları üzüntüyü, yorgunluğu ve travmayı kendi başlarına çözmeleri gereken bir problemmiş gibi görmek, engelliye olduğu gibi, onların yakınlarına da duyarsızlaşmak, ne sosyal devlet anlayışına sığar, ne de insanlığa! Engelleri ortadan kaldırmak, herkes için nefes alacak bir yaşam alanı sağlamak, o kadar da zor değil, inanın…Yeter ki isteyelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.