Dünya da “ dostluk” kaldı mı ki, günü olsun, diyenlerden misiniz sizde? Varmış işte, ben yazılanların yalancısıyım. Kimi yerde Temmuz’un 30’ unda kutlanıyormuş, kimi yerde de 1 Ağustos’ta…

İnsan sosyal bir varlık olduğu için, dostluk, arkadaşlık olsun istiyor tabii. Ama hepimiz biliyoruz ki; gerçek anlamda dostumuz, arkadaşımız, bir elin on parmağını geçmez. Ne üzücü değil mi?

Kim bilir kaç kez yaşadık, dost ve arkadaş bildiklerimizin yarattığı hayal kırıklıklarını. Kaç kez kızdık, öfkelendik kendimize, dostlar konusunda yanıldığımız için! İnsan çünkü, önce kendine kızıyor, dost kazığı yediğinde!

Peki nedir, arkadaşlık, dostluk derseniz; bu konuda düşünürlerin farklı görüşleri var. Artık hangisini kendinize yakın bulursanız, öyle tanımlarsınız.

“Dostluk, iki bedende bir zihindir.” Diyor Mencius.

Gerçekten de öyle değil mi? Dostlarımızla aynı şeyleri düşünür, aynı görüşleri paylaşırız.

“ En büyük şifa terapisi dostluk ve sevgidir.” Diyor Hubert H. Humphrey.

Bu aslında tıp bilimi tarafından da doğrulanmış bir bilgidir. Çünkü dostları ve arkadaşlarından kopmayan insanlar, yalnız olanlara göre daha uzun ve daha sağlıklı yaşıyorlarmış!

“ Gerçek dostluk sağlık gibidir; kaybedilene kadar değeri çok az bilinir.” Diyen Charles Caleb Colton’ a katılmamak mümkün değil.

Dostlarını yitirenlere bir bakın, nasıl da hasretle ve kederle anarlar onları.

Belki de bu yüzden;

“ Dostlarımın ölmelerini bağışlayamıyorum; ortadan kaybolmaları hiç de hoş değil.” Diyen Logan Pearsall Smith, onlara olan derin özlemini söylemek istemiştir. Kimse, sevdiklerini kaybetmeye dayanamaz çünkü.

Marcus Tullius Cicero;

“ Dostluk, sevincimizi arttırıp, üzüntümüzü bölerek, mutluluğu geliştirir ve sefaletini hafifletir.” Diyerek tanımlamış dostluğu.

Sevinçlerimizi ve üzüntülerimizi dostlarla paylaşmak, hepimizi rahatlatır gerçekten de. Dostluk, hepimiz için ruhlarımızın terapisidir aslında.

“ İyi bir dostunuz, kendinize verdiğiniz bir armağandır.” Diyor Robert Louis Stevenson. Hakikaten öyle. Bu öyle değerli bir armağan ki; bize yaşama sevinci, zorluklara direnme gücü ve en önemlisi de güven duygusu aşılıyor.

Bir düşünün bakalım, nelere sahipsiniz? Hayatınızdaki en değerli varlıkları sayın bir bir. Bu varlıklar sizi mutlu ediyor mu?

Thomas Aquinas diyor ki;

“ Bu dünyada gerçek dostluğa kıyasla, daha değerli bir şey yoktur.”

Şimdi söyleyin bakalım; “ Gerçek dostlara sahip misiniz?” Ya da “ Dosttan yana zengin misiniz?”