“ 3 maddeyle,

Dünden öğrenin,

bugün için yaşayın,

yarın için ümit edin.”

Diyor Albert Einstein. Gerçekten de öyle değil mi? Dün yaşadıklarından ders alıp, öğrenmeyen, bugün; dünün yanlışlarını yaşayan insan, hiç değilse yarını kurtaracak ikinci bir şansı olduğunu düşünmez mi?

“ Hayat sana her zaman ikinci şansı verir.

Adına yarın denir.” Diyor Neyzen Tevfik’ de…

Dün dediğimiz şey geçmişimiz, yani mazimizdir. Dün yaptığımız yanlış seçimlerin, yanlış kararların ve doğru olmayan davranışların bedelini bugün öderiz. Bugün ödemeyi geciktirsek bile, fatura yarına ya da geleceğe çıkar. O yüzden olsa gerek, dün yaptığımız hataları, bugün yapma lüksümüz yok. Aksi takdirde yarınlarımızı da, umutlarımızı da yitiririz. Oysa insanoğlu, yaşam boyu, yaşadıklarından, yani dünden ders alarak, bugününü ve yarınlarını kurtarabilir.

Bu konuda;

“ Dünü unutanların, bugünü olmaz.” Diyor İbni Haldun.

Zor günlerden, depremlerden, ekonomik sıkıntılardan, işsizlik ve pahalılıktan, Covid salgınından geçtik. Dün zordu hepimiz için. Yakında bir seçime gidiyoruz. Bugün hala o zorlukları yaşıyoruz. Geleceği, yani bizim ve çocuklarımızın yarınlarını, umutlu kılmak için doğru kararlar vermeliyiz.

Çünkü:

“ Düne bakmak, bugün aldanmamak içindir.” Diyor G. Greene haklı olarak.

Yine buna benzer sözleri söyleyenlere bakınca, yaşamı edindiğimiz deneyimlerle, yönlendirdiğimiz ortaya çıkıyor. Yani aslında başımıza gelen her şeyin nedenini, önce kendimizde ve seçimlerimizde aramalıyız.

“ Dün; bugünün projektörü, yarının aynasıdır.” Diyen Baraccio ve ;

“ Bugün, dünün öğrencisidir.” Diyen P. Syrus haksız mı?

Şimdi dünden ibret alıp, yarını inşa etme zamanı. Bunun için de doğru kararlarla, doğru seçimlerle, bugünü değerlendirme fırsatı var önümüzde. Tabii eğer yarın, bugünleri de arar olmaktan korkuyorsanız, iyi düşünün derim. Çünkü bugünlerde, dünleri de arayanlar çoğaldı artık.