Evet, birkaç günlük kısa aranın ardından tekrar ‘Merhaba’. Antalya EXPO 2016 kapsamında Hollanda’daki fuarda açılan Türk bahçesini görmek, Türk Milli Günü’ne katılmak, EXPO hakkında bilgilenmek adına yaklaşık 200 kişilik bir grupla Hollanda’ya gittiğim için yazılarıma ara vermek zorunda kaldım. Bu inceleme gezisiyle ilgili yorumları yarın sizlerle paylaşacağım. Çünkü bugün, 5 Haziran Dünya Çevre Günü…
Keşke bu günde çevre adına pembe tablolar çizebilsem, çevreci yatırımların arttığından, çevreye duyarlı kalkınmadan bahsedebilsem. Tarım topraklarının, sit alanlarının korunuyor olduğu, HES, taş ve maden ocaklarının ÇED raporlarının sağlıklı verildiği, su yönetiminde başarılı olunduğu bir resim çizsem… Keşke…
İnanın bunu çok isterdim. Ama ne sizi ne de kendimi kandırabilirim. Onlarca plan tadilatının iptali için savaşırken, su kaynaklarının fütursuzca kiralanmasına bayrak açarken, sağlıksız HES raporlarına karşı çıkarken, ormanı talan eden taş ve maden ocaklarına tepki gösterirken nasıl her şeyi güllük gülistanlık gösterebilirim…
Bir yanda siyasilerin oy kaygısıyla yaptığı düzenlemeler ve kararlar, bir yanda kapitalizmin doğayı metalaştıran anlayışı…
Bir yanda yaşananları uzaktan izleyen sessiz kalabalık…
Bir yanda daha yeni çıkan yabancılara toprak satışıyla, tarım topraklarının, vatan topraklarının satışını artıran düzenlemeler…
Bir yanda davalara rağmen devam eden çevre katili yatırımlar…
Evet, bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Ama kutlayamadığımız bir gün. Ortak mirasımız çevrenin, korunamadığı, her gün daha da tahrip edildiği bir dönemde ‘’Bari çocuklarımızı düşünerek daha duyarlı olalım’’ demekten öte bir şey söyleyemiyorum…
Denizlerimizi, su kaynaklarımızı, havamızı, toprağımızı kirletiyor, yeşilimizi yok ediyoruz. Elimizdeki nimetlerin kıymetini bilmiyor, fütursuzca tüketiyoruz…
Ama nereye kadar…
Çevre SOS veriyor. Onu bile duymazdan geliyoruz…
Satmaya, kiralamaya, kirletmeye, yok etmeye devam ediyoruz…
Oysa yapacaklarımız çok da zor değil. Çevre dostu yatırımlara yönelmek, çevreye duyarlı olmak, sahip çıkmak…
Dileğim yaşadığımız dünyaya, doğaya sahip çıkmak için bugün küçük bir adım atarız. Bu adımlar birleşerek gün gün çoğalır ve artık bu sorunları konuşmadığımız bir ülke, dünya oluruz…
Evet, çok şey istiyorum belki. Ama imkansızı istemiyorum…
Dünyayı, doğayı bu hale getiren bizsek, bir şeyleri düzeltmek adına da sorumluluğumuzu bilmek zorundayız…
Başka bir dünya olmadığına göre...
Hadi bugünden başlayalım, sadece küçük bir adım…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.