Kadınların saçık, makyajı, ruju, etek boyu, tişört kolu, kaç çocuk doğuracağı derken geldik şimdi hamile kadının sınırlarına…
Öyle ki TRT’nin iftar programlarında bu konuda ‘alim’ bir zatı muhterem çıkmış, “Hamileliği davul çalarak ilan etmek bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezilmez. Her şeyden önce estetik değildir” demiş…
Ne dine, bilime, ne akla, ne mantığa uygun…
Ancak "Hamileliği davul çalarak ilan etmek bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezilmez. Her şeyden önce estetik değildir. 7-8 aydan sonra anne adayı biraz hava almak için beyinin otomobiline biner, biraz dolaşır. Sonra akşam üstü çıkarlar. Şimdi ise maşallah, kanatlısı kanatsızı televizyonlarda uçuşuyor. Ayıptır ayıp. Bunun adı realizm değildir. Bunun adı terbiyesizliktir"…
Asıl terbiyesizlik nedir, kamuoyu çok iyi görüyor…
Hiçbir sorunumuz ve sıkıntımız yokmuş, kalmamış gibi sürekli gündem; kadını cinsel bir obje haline dönüştüren zihniyetlerin ettiği laflar…
Annelik gibi kutsal bir görevi icra etmeye hazırlanan kadını, eve hapsetmeye dönük bu anlayışı kınamak bile az geliyor…
Şimdi Türkiye genelinde kadınlar bu anlayışı protestoya hazırlanıyor…
Keşke kadınların sorunları konuşulsa ve onlara dönük toplu gösteriler yapılsaydı…
Mesela önümüzde yerel seçimler var. Daha çok kadını seçtirmek adına STK’lar, kent dinamikleri ortak irade beyan edebilseydi…
Ücretsiz aile işçisi olarak çalışan ya da sosyal güvencesiz istihdam edilen kadınlarımız konuşulsaydı…
Olmadı…
Yine gündemi değiştirmek için kadın ortaya atıldı…
Ne iç politika, ne dış siyaset konuşuluyor…
Her şey güllük gülistanlık…
Yazık…
Çekin artık eliniz kadından…
Çekin artık elinizi, kadın bedeninden…
Gerçek gündeme gelin…
Kadın aç, işsiz, şiddete uğruyor, temsilde adalet yok…
Bunları konuşun, bunları…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.