17 Yıllık gazeteciyim. 11 Yıldır da aralıksız sarı basın kartı sahibiyim. Tıpkı polisler ya da diğer kamu görevlileri gibi bizler de basın emekçileri olarak kamuya hizmet ediyoruz. Yayıncılık hayatımızdan da görüleceği gibi bu güne kadar halkın yanında, haklının yanında olduk. Ama nedense haklarını savunduğumuz, kendilerine gözümüz gibi baktığımız polisimize kendimizi sevdiremedik, gözlerindeki nefreti silemedik…

Sözüm bugün (Az sayıdaki kolluk kuvvetini dışarıda bırakarak) meclisten içeri… Hem de tam içeri…

Gazetecisiniz, habere gidiyorsunuz. Arabanızla olay yerine intikal edecekken, önünüzde barikat ‘Giremezsin’ deniyor.  Ama sizin giremediğiniz yere, işi gücü olmayan herkes giriyor…

Siz arabanızı park etmeye çalışırken haber uçup gidiyor…

Habercisiniz, ani bir olayda arabanızı dörtlülerini yakarak kenara çekip olaya koşuyorsunuz. Basın plakası taşıdığınız aracınıza kısa sürede döndüğünüzde ceza yazıldığını görüyorsunuz…

Habercisiniz, ulaşılabilirsiniz. Ama size ulaşmayan bir tebligattan dolayı şikayetçi olduğunuz konuda ‘hakkınızda alıkonma kararı var’ denilerek, bir gece Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği gezi dönüşü jandarma tarafından apar topar alıkonabilirsiniz…

Aynı gece muhabirinizin yanına gitmek için aracınıza ulaştığınızda hiçbir trafik ihlali yapmamanıza rağmen, bir çevirme yokken nasıl bir tesadüfse bir polis ekibi arkanızdan plakanızı anons eder ve aşağı indirip ehliyetinize el koyabilir…

Tamam mesleğimiz, bize hiçbir ayrıcalık vermesin…

Kanun önünde eşit olalım…

Ama şu kinden bir vazgeçelim…

Dün aynı kini yine özlük haklarının iyileştirilmesi için çabaladığımız, şehit ve gazi haberlerinde gözyaşı döktüğümüz polisimizin gözünde gördüm…

Bir vatandaş ve siyasetçi olarak çocuklarımızın ve toplumuzun hayrına görmediğimiz ‘tacizcilere af’ getiren düzenlemeye karşı yapılan eylemde polisimizin gözlerinde kin vardı…

Bir vatandaşa parmak sallayıp, had bildirmek…

Bir milletvekilinin yakasına yapışmak…

Masum vatandaşı TOMA vs ile sindirmek marifet değil…

Toplum zaten kin ve nefret tohumlarıyla kutuplaşıyor, kamplaşıyor…

Lütfen siz de bu kutuplaşmada kutuplaştıran taraf olmayın…

Lütfen biraz hoşgörü ve samimiyet görelim…

Bunu gösterin…

Biz vatanseverlerin size bir zararı olmaz…

Topluma bir zararı olmaz…

Bizden korkmayın…

Korkutmaya da çalışmayın…