Geçen hafta Gazipaşalı üretici ve komisyoncu eylemdeydi. Yaklaşık 500 Kişilik grupta ‘dikenli salatalık’ ektiklerini ama geçen yıl düşen Rus uçağı sonrasında ihracatın olumsuz etkilenmesi nedeniyle satamadıklarını, ürünün iç piyasada para etmediğini söyleyen de vardı; domates, biber ekip aynı şekilde ürünlerinin para etmediğini belirten de…

Dün de Antalya merkezde eylem vardı…

Burada da domatesin para etmediğinden dert yandı üretici…

Hatta cenaze namazı kıldılar, temsili…

Aksu’nun eski Belediye başkanı İsa Yıldırım, imam oldu…

Domatesin cenaze namazı kılındı…

Dikkat çekmek önemli tabii…

Bu eylem de dikkat çekti ama maalesef sorun; sorunun görmezden gelinmesi…

Yıllardır yazarız, çizeriz, konuşuruz ama anlamlı bir destek yok üreticiye…

Oysa üretim durursa, hayat durur…

Samanı bile ithal eden ülkemizin, tahıldan sonra sebze ve meyvede de dışa bağımlı olması mı isteniyor bilemiyorum…

Ya bilinçli tarım politikası ya da politikasızlığı sonucu yaşanan durum deyim yerindeyse; travma…

Bunu duyurmak için bir kez de Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği, Antalya Tüccarlar ve Esnaflar Derneği ile Antalya Ziraat Odası bir araya gelmiş, bu eylemi yapmış…

Ama keşke yanlarına siyasetçileri de milletvekillerini de alsalardı…

Sorunu sadece konuşmak önemli değil…

Çözüm mercilerine bunu anlatmak, göstermek, ikna etmek mühim…

Evet, Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp’in de dediği gibi ‘Bıçak kemiğe dayandı’…

Evet, afet, kriz, terör vs derken üretici bitti…

Yeni pazar da lazım…

İlişkilerin düzelmesi de lazım…

Ama en önemlisi girdi maliyetlerinin düşürülmesi lazım…

Ve iktidarın çözüm için niyetlenmesi…

Bu olursa gerisi kolay…

Nasıl ki yatların yakıtı için vergi istisnası var…

Nasıl ki değerli taş ithalatında vergi istisnası var…

Tarım için de tarım girdileri için de bu olmalı…

Üretici gerekirse bu eylemlerini Ankara’ya taşıyıp bu taleplerini gerçekleştirmelidir…

Yoksa eylemler yapılmaya biz de yazmaya ve konuşmaya devam ederiz…

Sonra üretim biter…

Sorun da biter…