
İbrahim Akkaya
Duple yollar(!) karın doyurmuyor !
AKP iktidarında hayatımız nasıl değişti ?
Aktroller ve Troliçeler’e göre her şey yolunda..
Onlara göre, Rahmetli Demirel’in söylemiyle ‘Böyyük Türkiye’ olduk..
Olduk ta gerçekleri de görmezlikten gelmek mümkün değil.
Ülkenin geleceği de, bireylerin geleceği de pamuk ipliğine bağlı..
Hiçbir şey yolunda gitmiyor..
AKP’liler güllük gülistanlık bir tablo çizse de Türkiye’nin ve Antalya’nın geleceğinin şekillenmesinde ciddi kaygılar var..
Çok uysal bir yapıya sahibiz..
Sıkıntıların içinde boğulsak da, sorunlar yumağının arasına sıkışıp kalksak da devlete olan saygımız nedeniyle sesimiz çıkmıyor..
Bunları niçin mi yazdım ?
Antalya Türkiye’nin aynası..
Yurdun dört bir yanından gelenlere ev sahipliği yapıyor..
Gelir uçurumu inanılmaz ölçülerde..
Kültür tartışması derseniz durum daha da vahim..
Bir kıvılcım her şeyi berbat edebilir..
İşsizlik aldı başını gidiyor.
Rus uçağını düşürene kadar Antalya, turizm sektörüyle milyonları besliyordu..
Turizmle 70’e yakın sektör de yakın ilişki içindeydi..
Yani simitçi de kazanıyordu, berber de, seyyar satıcı da..
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın dediği gibi uçak sanki Antalya’ya düştü, kriz en çok Antalya’yı vurdu.
Türkiye doyurduğu gibi Rusları da besleyen tarım sektörü bitik durumda..
Önce Toptancı Hal’i kapattılar, ardından ihracatta ilk sırada olan domates için cenaze namazı kıldılar..
Bu üreticinin isyanıydı..
Bıçağın kemiğe dayandığının en net göstergesi idi..
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp’in dediği gibi üretici serumla yaşıyor, serum bitirse olacakları düşünmek bile ürkütüyor..
Domates için cenaze namazını Aksu Belediyesi eski Başkanı İsa Yıldırım yaptı..
Olayın ciddiyetini görmezden gelen troller ile troliçeler, eski belediye başkanına ‘deli’ yakıştırmasında bulunarak ülkenin temel sorunlarına hangi gözle baktıklarını, vatandaşın feryadına nasıl kayıksız kaldıklarını ortaya koydular..
“Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları sorunları çözmüyor, gerçeklerin üzerini sloganlarla örtmek de mümkün olmuyor.
Rahmetli Cem Karaca’nın şarkısındaki gibi ‘bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete’
Yarın ne olacağını kimse bilmiyor kestiremiyor..
Ülke yangın yerine dönmüşken, siyasal iktidar ve koltuk değneği MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündemi Yeni Anayasa ve Başkanlık tartışmaları ile değiştirme düşüncesinde ısrar etmeleri vatandaşın zekasıyla alay etmekten başka bir anlam taşımıyor..
Ana muhalefet partisi ise ülkenin temel sorunları konusunda ağırlığını hissettiremiyor, böylesine sıkıntılı bir süreçte hala umut olamıyor, hala AKP’nin alternatifi bir parti olduğunu ortaya koyamıyor..
Doğal olarak da vatandaş süreci sessiz, kaygılı biraz da ürkek izliyor..
Birilerine güvenmek, umut diye sarılmak itiyor ama öyle bir şansı da şu aşamada bulunmuyor..
Türkiye’nin büyüdüğü, Antalya’nın geliştiği, hatta çağ atladığı iddia ediliyor..
Büyümek, gelişmek, çağ atlamak beton bloklar, dev AVM’ler köprüler, kavşaklar ve yollarla mı oluyor ?
Dev binalar, cancanlı AVM’ler, köprüler, kavşaklar, duple yollar(!)karın doyurmuyor..
Bu ülke, bu kent nasıl bu halle geldi ?
Bilen varsa söylesin..
Ya da susmaya devam etsin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.