Barış; Kaf dağının ardında…


Geçtiğimiz 1 Eylül “ Dünya Barış Günü”ydü. Dünya Barış Günü; Almanya’nın 1939 yılında Polonya’yı işgal ederek, “ İkinci Dünya Savaşı”nı başlattığı tarihi unutmamak, insanlığın yaşadığı ve savaşın yaşattığı büyük trajedilere son vermek amacıyla ilan edildi. Peki son verildi mi bu trajedilere derseniz; bunca yıldır artarak devam ediyor bu insanlık suçları.

 

Barışın önemini en iyi bilenlerden biri de büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Teee 20 Nisan 1931’de söylemiştir o ünlü sözünü:

 

“Yurtta barış, dünyada barış” ( Yurtta sulh, Cihanda sulh ). Atatürk

 

Barış artık sadece savaş karşıtlığı olarak ele alınmıyor. Çok daha geniş bir çerçeveden bahsediliyor! CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu; basına da yansıyan, “ 1 Eylül Dünya Barış Günü”nde, yılın ilk yedi ayında yaşanan hak ihlallerine ilişkin bir rapor hazırlamış. Raporda en az 1315 kişinin yaşam hakkının ihlal edildiği belirtilmiş. Aynı raporda:

 

“Artık sadece silahların susması değil, insanların ( Ekonomik, sosyal ve çevresel) refah içinde yaşayamaması da “ barış hakkı” çerçevesinde düşünülmelidir.” Diyor.

 

Aslında “yaşam savaşı” veren, ekonomik krizden kaynaklanan yoksulluk, işsizlik ve açlıkla, savaşan insanların da; barışa, refaha ve huzura gereksinim duyduğu açıktır. Bu yüzden;

 

“Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir, barıştır.” Diyen Yaşar Kemal haksız mı?

 

Günümüzde sosyal adaletin olmadığı, güçlünün güçsüzü ezdiği, orman kanununun işlediği bir dünyada, “ barış” olsa olsa masallardaki “Kaf Dağı” nın ardındadır.

 

“ Dünyada barış, insanda iyi niyet olmalı.” Demiş Tolstoy.

 

Ama bence iyi niyet de yetmez. Keşke bu kadar basit olsaydı. Ama:

 

“Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi.” Diyor Stefan Zweig.

 

Ben de buna katılıyorum. Çünkü bir yerden başlamak gerek!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aysel Bereke Arşivi

Olağanüstü gündemlerden yorulduk!

04 Eylül 2025 Perşembe 11:04

30 Ağustos Zafer Bayramı

31 Ağustos 2025 Pazar 14:47

“Eski Türkiye” neden özleniyor?

28 Ağustos 2025 Perşembe 10:57

Yoksulluk en çok çocukları vuruyor!

25 Ağustos 2025 Pazartesi 10:54

Siyasetin tanımını değiştirdiler!

21 Ağustos 2025 Perşembe 11:12

Döneklik zor şey!

18 Ağustos 2025 Pazartesi 10:59

Bindik bir alamete…

14 Ağustos 2025 Perşembe 15:47

Sahtekarlık ve usulsüzlük diz boyu!

11 Ağustos 2025 Pazartesi 15:24

Masa da ne var?

07 Ağustos 2025 Perşembe 12:57

Dostları arkadaşları olmalı insanın

04 Ağustos 2025 Pazartesi 11:27