13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu her görüşten, her yaştan kalabalık Kepez’de coşkuyla karşıladı. Havaalanından itibaren o coşkuya ortak oldum. Miting alanına gelmeden Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet şehir turu yaptı. Konvoyda da bir coşku vardı, konvoyu selamlayan halkta da…

Kılıçdaroğlu da çok enerjikti. Onca mitin ve koşturmaya rağmen enerjisi tamdı. Hatta miting alanına geldiğinde katlandı o enerji. Önce sahneye Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek çıktı. Ardından Cumhurbaşkan Yardımcısı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş…

Yavaş’tan sonra bu kez sahne ittifak ortağı Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’daydı. O da kalabalığı heyecanlandıran bir konuşma yaptı…

Ve son olarak sahne sahibine kaldı…

Kılıçdaroğlu, coşkulu kalabalığa hitap ederken zorlandı, sık sık. Tezahüratlardan konuşamadığı anlar oldu…

Kimi zaman yuh çekti kalabalık, kimi zaman ‘Patates, soğan güle güle Erdoğan’ sloganları attı…

Antalya, kararını vermiş gibi duruyor. Sanıyorum Türkiye’de durum benzer. İzlediğimiz mitingler, görüşmeler bunu doğruluyor…

Demokrat Parti’nin Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Uyanık ile de ayak üstü sohbet etti. “Türkiye, değişimden yana” dedi, Ahmet Başkan da…

Ömrünü siyasete adamış bir isim olarak tespitleri önemliydi…

Ama bazılarının ayaklarının yerden kesildiği kadar da değil durum. İşi sıkı tutmak gerekiyor. Seçim kurulları mühim…

Ve cumhurbaşkanı seçimleri ile meclis seçimi aynı oranda çıkmayacaktır…

Değişim isteyenlerin orta adresi Kılıçdaroğlu olabilir ama Meclis’te farklı oy verebilir…

Kimi Yeşil Sol, kimi TİP diyor…

Kimi İYİ Parti, kimi Zafer diyor…

Tabii şimdi kızgın olup yarın sandığa gittiğinde yine de CHP diyecek olan da vardır…

Ama şimdilik listelere ilişkin hala bir tepki var…

Gelelim şimdi son söze…

Kılıçdaroğlu, Çankaya’ya çıkacak çıkmasına da sükuneti elden bırakmadan süreci yönetmeye devam…

Herkes yönetimler de halk da sakin, sağ duyulu olmalı…

Motorları maviliklere sürmeye az kaldı…