Antalya, yerelden ve Ankara’dan alınan kararlarla hızla ranta teslim oluyor. Bireysel çabalar, kamuoyu oluşturma ve örgütlü mücadele çağrısı ses bulmuyor maalesef. Yargı mücadelesinden de istenen sonuç, istenen sürede çıkmıyor…
Atı alan Üsküdar’ı geçiyor, farkında mısınız bilmem!
Bu gidişe dur demek için bir şeyler yapmak lazım. Önce şu oynanılan kör, sağır, dilsiz modundan çıkılmalı. Salon siyasetçisi, salon STK temsilcisi olmamak gerekiyor…
Hele hele –mış gibi yapmamak…
Meclisleri ve kent gündemini yakın takibe almak, teknik kurullar ve hukuki heyetlerle süreçleri bizzat izlemek lazım…
Bu kimin görevi…
Başta muhalefetin. CHP, MHP, Vatan Partisi, HDP vs nerede? Bu işin neresinde? Bence bizzat merkezinde olmalı. Projeler, ihaleler, tadilatlar kimseyi ilgilendirmiyor, bakıyorum da…
Oysa birlikte yanlışa dur denilmezse, gidiyor Antalya…
Sit alanları, tarım alanları imara açılıyor…
Taşkın alanları ‘yol’ adı altında, halkın can ve mal güvenliği düşünülmeden imara açılıyor…
Yeşil alanlar betonlaşma tehlikesiyle karşı karşıya…
Yanlış projeler, ben yaptım-olduya geliyor…
Birileri izliyor…
Birileri karşıymış gibi yapıyor…
İşte son rant Minicity’de…
Antalya'da 63 bin metrekare alanla dünyadaki en büyük alana sahip minyatür parklardan biri olan Minicity, Konyaaltı Projesi’ne dahil ediliyor…
Parktaki minyatürlerin geleceği belli değil…
Ama Kepez Belediyesi minyatürlere talip…
Şimdi mesele Konyaaltı Projesi’nde alanın ne şekilde değerlendirileceği…
Ve sahil bandını kapsayan bu projede, bu parkın nasıl bir işlev göreceği…
Bu arada aynı projeye Akdeniz Kent Parkı’nın da dahil edileceği söyleniyor…
Buradan da ballı kaymaklı rant kokusu geldiği açık…
Hep birlikte izleyelim…
Tabii izlemekte kalmayalım, ranta karşı bir olalım…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.