Skandalların ardının arkasının kesilmediği Antalya Milli Eğitim camiasından dün iki çarpıcı, çarpıcı olduğu kadar da üzücü ve düşündürücü..

Eğitimi bu hale getirenler ile bu çağ dışı uygulamalara göz yuman, görmelikten gelen, ya da göstermelik inceleme ve soruşturmalar ile üzerine örten Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü’ne mesajım yok..

Çünkü tarafsızlığını yitirmiş, tamamen iktidar partisinin şubesi haline gelmiş kurum durumunda..

Antalya’da onca skandal patladı, birilerine bunun hesabını sormak yerine sırtları sıvandı, ödüllendirildi.

İlki Döşemealtı’nın Karataş İlkokulu’nda geldi bu üzücü, düşündürücü ve kaygı verici haberlerin..

Aslında olay yeni değil..

Bir aile sınıfta kızlı-erkekli oturuyorlar diye, yani karma eğitim var diye B.K. ve M.K. çiftçi, 7 yaşındaki kızları M.K.’yı okula göndermiyor.

1,5 yıl önce patladı bu olay..

Sadece Antalya’nın değil, Türkiye’nin dikkatini çekti..

Döşemealtı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, çözümü sınıfın ikiyle bölünmesinde buldu.

Ancak işe yaramadı bu formül, 7 yaşındaki M.K.’nın ailesinin gönlü hoş olsun diye ücretli bir öğretmen takviye olarak geldi Karataş İlkokulu’na..

Ancak M.K.’nın ailesi kızlarını yine göndermedi okula,.

Antalya gibi Türkiye’nin çok özel şehrinde ,turizmin başkenti olarak lanse edilen, ülkenin dünyaya açılan penceresi konumlundaki bir ilde sorun 1,5 yıldır çözülmezken, suyun başındakiler dahil herkes kafasını kuma gömmeyi yeğlediler..

Milli Eğitim yönetiminin bu denli aymazlığının nedeni ise AKP iktidarının yandaş Eğitim-Bir-Sen’i tetikçe olarak kullanarak, karma eğitim sistemini kaldırmayı hedeflemesinden kaynaklanıyor.

Çözüm yasal yollardan pekala mümkün iken seyirci kalınmasının vatlında elbette koltukları koruma telaşı var..

Hiçbir yönetici ‘yukarıdakileri’ kızdırmak istemiyor..

İkinci olay da birincisi gibi üzücü ve düşündürücü..

Konyaaltı’nda bulunan 750 öğrencisi olan Z. Marsel-Z. Denizhan İlk ve Ortaokulu’nda öğrenciler derse sabah saat 06.30’da yani güneş doğmadan başlıyor, akşamları saat 18.30’da yani karanlıkta derslerinden çıkıyorlar..

Bu çarpıcı olayı bugün Akdeniz GERÇEK’te ‘ Alacakaranlık okulu’ başlığı ile duyurduk..

‘Alacakaranlık okulu’ için ortaya atılan iddia ise korkunç..

Okulda servisçilerin baskısı yüzünden tekli eğitimi geçilemediği için sabahın kör karanlığından; akşamın geç saatlerine kadar derslere devam ediyormuş..

İddia doğru ise ve gerçekten okulda servisçilerin baskısı yüzünden tekli eğitime geçilemiyorsa birileri bunun hesabını sormalı birileri de ivedilikle hesabını vermeli..

Ne demek koskoca okul servisçilerin baskısı ile mi yönetiliyor ?

Bu duruma okul yönetimi, Konyaaltı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Konyaaltı Kaymakamlığı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Antalya Valiliği neden müdahale etmiyor ?

Sabah saat 06.30’da bir ilkokul öğrencisinin ders başı yapması kadar sorumsuz bir uygulama olur mu ?

Henüz büyüme çağında olan çocuklar sabah saat 06.30’da derse girmek için saat 05.00’da uyanmak durumunda..

Böyle vicdansızlık, böyle düşüncesizlik  olur mu ?

Saat 06.30’da derse giren ilkokul öğrencileri saat 13.00’da okuldan ayrılıyor, saat 13.00’da derslere başlayan ortaokul öğrencileri ise akşamları saat 18.30’ da dersten çıkıp evlerine gitmeye çalışıyor..

Fazla söze gerek yok aslında..

Antalya’da Milli Eğitim yıllardır başsız..

Dışarıda ne olup bitmiş, öğrenci sıkıntı mı çekmiş, öğretmen baskıya mı uğramış, veliler isyan mı etmiş kimsenin umurunda değil..

Yazıklar olsun..