İbrahim Akkaya

İbrahim Akkaya

Altın Portakalımı istiyorum..

 

1964 yılında başladı Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin 53 yıllık yolculuğu.

‘Yeşilçam’ olarak da bilinen Türk Sineması’na sahip çıkan Türkiye’nin en uzun soluklu festivaliydi Altın Portakal..

Rahmetli Antalya Belediye Başkanı Avni Tolunay’ın başlattığı, Selahattin Tonguç, Yener Ulusoy, Metin Kasaboğlu, Hasan Subaşı, Bekir Kumbul, Menderes Türel, Mustafa Akaydın’ın sürdürdüğü  festival, ‘Sinema Oscarı’ olarak da ünlendi..

Sinemacılar için Antalya’dan ödül almak en büyük hedefti..

Yapımcılar da yönetmenler de sanatçılar da Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne özel olarak hazırlanırlardı.

Antalya’nın her köşesi festival boyunca sinema kokardı..

53 yıllık yolculukta bazı şansızlıklar, kesintiler olmadı da değil..

16’ncı Antalya Altın Portakal Film Festivali öncesinde seçici kurul, bazı filmleri yasaklayıp, bazı bölümlerini de sansürlemek isteyince tütün yapımcılar çekildiği için festival yapılamadı..

12 Eylül 1980 askeri darbesi nedeniyle de 17’nci festival iptal edildi..

Tam 45 yıldır festivali gözlüyorum.

Bu 45 yılda Antalya’nın festivali sahiplenmesini,  sinemacıları bağrına basmasını heyecanla, gururla izledim..

Antalya’nın hemen her mekanında sinemanın konuşulduğu, sinemacılar ile festivalin gerçek sahiplerinin kucaklaşmasını izledim.

Elbette hatalar oldu, halkın dışlandığı, açılış ve kanış törenlerinin kapalı kapılar ardında, 5 yıldızlı otellerin salonlarında yapıldığı dönemler oldu..

Ancak Antalyalı festivalde, festival da Antalya’dan kopmadı, koparılamadı..

2017 yılına gelindiğinde, yani 54’nca festivalin düzenlenmesi aşamasında Antalya’yı ve sinema örgütlerini ayağa kaldıran açıklama geldi..

Antalya’ya ‘Cannes’ gibi bir film festivali kazandırma çabasında olduklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 54’ncü Antalya Film Festivali’nden ‘Ulusal Yarışma’ kategorisinin kaldırıldığını açıkladı..

Böylece Antalya’nın Türk Sineması’na 53 yıldır verdiği destek, emek yok edildi, festivalde sadece yabancı filmlerin yarıştırılmasına karar verildi..

Ulusal Yarışma kategorisinin kaldırılması sadece Antalya’yı değil, sinema örgütlerini ayağa kaldırdı.

Sinemacılar, karara yoğun tepki gösterdi..

Sinema örgütleri ile Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel arasında başlayan sözlü ve yazılı tartışmalar, sonunda çok ilginç bir noktaya geldi..

Sinema örgütleri, Antalya’ya gol attı.

Sinema emekçileri, 53 yıldır festival kapsamında düzenlenen yarışmanın bu yıl ilk kez festivalden bağımsız olarak 20-27 Ekim tarihlerinde İstanbul’da Beyoğlu Sineması’nda yapılmasını kararlaştırdılar.

Yani Antalya’da yasaklanan ulusal film yarışması ilk Antalya dışına İstanbul’a taşınıyor..

Sinema örgütleri, Altın Portakal Film Festivali’nin İstanbul’da yapılmasının gerekçesini; Bir Gün Yine Döneceğim O Şehre’ sloganı ile şöyle açıklıyorlar: Bu yıl ilk kez düzenlediğimiz 54. Ulusal Yarışma, Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel’in Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Yarışması’nın iptal edilmesi kararının ardından, sinemanın geleceğine duyduğumuz endişe, itiraz etmeye dair acil ihtiyacımız ve pek çok sinema kuruluşunun tepkisinin verdiği umutla yola çıktık

Sinemacıların açıklamasındaki şu bölüm ise son derece çarpıcı :

Bir süredir film festivallerinde sansürün artmasıyla başlayan tedirginliğimiz, Türkiye'nin en köklü sinema organizasyonlarından biri olarak kabul edilen Uluslararası Antalya Film Festivali hakkındaki hayati kararların, sinemacı ve izleyicilerin kaygıları gözetilmeksizin alınmasıyla birlikte artıyor. Film festivallerinin merkezine sinemanın, sektörün, izleyicinin yerine “prestij”, “kalite”, “marka değeri” gibi kavramların oturtulmasının, ne uluslararası ne de ulusal alanda sinemanın gelişimine katkı koyacağını düşünmüyoruz. Film festivallerinin sinemacılar ve izleyiciler için ve onlar sayesinde düzenlendiğine; sinemacının kaderine, izleyicinin hayata bakışına etki ettiğine inanıyoruz. Ulusal sinema sektörü, özellikle de yeni sinemacılar için gittikçe daha adaletsiz, baskıcı ve cesaret kırıcı bir ortamda biçimleniyor. Bu durum karşısında üzgün ve öfkeli olmaktan başka şeyler de yapabileceğimize inanıyoruz”

Sinemacılar, Antalya’nın Cannes rüyasına ise şu göndermede bulunuyor :

Kendimizi uluslararası alana tanıtma baskısını hissetmeksizin, önce birbirimizi tanımak ve anlamaya çalışmak istiyoruz. Yeni sinemacılarla tanışmak, deneyimli meslektaşlarıyla buluşturmak; eski sinemacıları hatırlamak istiyoruz. Ödüllerimizi, ödül törenlerimizi geri istiyoruz. Dünyaya seslenen, sözünü özgürce söyleyen sinemacılarımızı izlemek istiyoruz. İzleyiciye, sinemayı keşfetme fırsatının verilmesini istiyoruz. Filmlerimizle ve hayallerimizle; ‘Bir Gün Yine Döneceğiz O Şehre”

Yerden göğe kadar da haklılar..

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Akkaya Arşivi

Siyaset zor zanaat !..

27 Eylül 2019 Cuma 11:32

Yarın dizimizi dövmemek için..

26 Eylül 2019 Perşembe 10:33

Batan batana !..

25 Eylül 2019 Çarşamba 12:25

Yeni Parti Kasım’da geliyor

24 Eylül 2019 Salı 11:04

Anket oyunları !..

12 Eylül 2019 Perşembe 11:38

7 yürekli gazeteci..

11 Eylül 2019 Çarşamba 13:00

Devlet Kapısı’na saldırı

09 Eylül 2019 Pazartesi 11:48

İYİ Parti’de nefesler tutuldu

07 Eylül 2019 Cumartesi 13:09