Altın Portakal’a dair yazmak farz oldu. 1964 Yılından bu yana Antalya'da düzenlenen Türkiye'nin en önemli film festivaline ilişkin son dönemde atılan kaygı verici adımlar, festivale ‘darbe’ niteliğindedir…
Türk film festivalini, uluslararası platforma taşıyoruz adı altında başlayan yozlaşma, halktan kopuş sonunda geldi, çattı ‘Altın Portakal’a mal oldu…
Daha önce de Altın Portakal heykeline takılmıştı bu zihniyet…
Heykeli giydirme girişimlerine tanık olduk…
Son olarak da Arap Bacı’ya döndürüldü, altın heykelcik…
Heykel girişimleri sonrasında AKSAV’la ipler koparıldı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi iştiraki ‘ANSET’le devam kararı alındı…
Ama ANSET’in Genel Müdürü, kültür ve sanatla, organizasyonla yakından uzaktan ilgisi olmayan biri olunca, bu kez ANSET’ten işe başlanıldı…
AKP’nin öne çıkan isimlerinden Gaye Doğanoğlu, ANSET’in başına getirildi…
Bu arada bu değişiklikler organizasyona birkaç ay kala yapıldı…
Sokakta ‘Altın Portakal’ iptal mi sesleri yükselirken, geçtiğimiz ay sonunda ihale gerçekleşti…
Ve beklenen açıklama da…
‘Organizasyon ertelendi’…
Doğanoğlu, ‘Terör nedeniyle’ dedi…
Başkan Menderes Türel, “G20 Zirvesi’ dedi…
Bir başkaları da ‘1 Kasım’…
Ve herkes kafayı ertelemeyi takmışken, bir de bakıldı ki bizim Altın Portakal, festival adından silinmiş…
Tüm sosyal medya görsellerinden çıkarılan ‘Altın Portakal’, Türel’in yazılı basın açıklamasından da yer bulamamış…
Unutkanlık mıdır, yoksa amaçlanan yolda atılan adım mıdır derken…
O da ne! Aylardır ‘Altın Portakal’sız görseller, sosyal medyada boşuna dolandırılmıyormuş…
Türel’den açıklama…
‘Festivaller şehrin adıyla anılır’, ‘Önceliğimiz Antalya’…
Kimsenin derdi, Antalyasız Altın Portakal değilken, bu söylem her zaman ki konuyu başka boyuta çekmek…
Ama ne yapılırsa, ne söylenirse söylensin bu tartışma kolay kolay bitmez…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.