CHP’nin önseçim yapma kararı alarak Antalya’da bir çıkış yakaladığı ve yakalanan havanın da sürdürülmesi halinde 1. parti olmasının önünde bir engel olmadığı toplumda kabul görmüş durumda…

Galiba AKP’de bile bu algı var ki ‘AKP, bir türlü atağa geçemedi’ derken bakanlar, başkanlar bile devrede…

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Ben 15. adayım” diye boşuna demiyor. İşi gücü bırakıp, Antalya adaylarıyla toplantılar yapması da keyfinden olmasa gerek…

Ya Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e ne dersiniz…

Adeta çizmeleri giyip, sahaya indi…

Baktı ki AKP İl Teşkilatı ve milletvekili adaylarından beklenen performans yok. Mevcut milletvekilleri çok da toplumla kucaklaşmış değil. “İş başa düştü misali” Türel, dört koldan seçim çalışmalarına daldı…

Partisinin milletvekili adaylarıyla bizzat ilçelerde, açılışlarda boy gösteriyor…

Hatta daha da ileriye gitti…

Kamuoyuna verdiği demeçlere göre haftasonu CHP’nin milletvekili adayı eski başkan Mustafa Akaydın hakkında dosyalar da açıklayacak…

Şimdi bu durumu iki açıdan analiz etmekte fayda var…

Ya CHP çok önde ve ayağından çekilmek isteniyor ya da AKP, birinciliği kaptırmamak için işi şansa bırakmak istemiyor…

Konunun neden adli makamlara yansıtılmayıp, basına servis edileceğini, açıklanacağını da bir kenara bırakıyorum, şimdilik…

Çünkü öyle ya varsa bir kamu zararı, usulsüzlük, yolsuzluk, görevi kötüye kullanma Türel’in başvuracağı makam, yargı…

Neyse belki onu da yapacaktır…

Tabi bu anlayış tutacak mı, yoksa geri mi tepecek onu 7 Haziran’da göreceğiz…

Ama şu protokol krizine de değinmek istiyorum…

 ‘En iyi savunma, saldırıdır’ anlayışıyla atağa geçmeye çalışan ve tüm kamu kaynaklarını seçime seferber eden AKP’nin açılışlarda yarattığı tablo çok çirkin…

Aynı Türel’in CHP’li Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ı açılışa çağırıp, kurdele kestirmemesi gibi…

MHP ve CHP yöneticilerinin, belediye başkanlarının ve milletvekili adaylarının yok sayılması, kürsüde konuşan bir milletvekiline tahammül edilememesi hiç hoş değil…

Hele hele protokole herkes oturtulup da muhalefetin ayakta bekletilmesi…

Ya da CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan'ın rakamlar vererek hükümeti eleştirmesine tepki gösteren AKP'lilerin yuhalaması…

Koskoca eski Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan'ın kürsüde Sapan'ı eleştirirken toplumu ötekileştirmesi, aba altından sopa göstermesi…

Galiba topyekun bir adabı muaşeret dersi almak ve stres yönetimini öğrenmekte fayda var…