Antalya’nın pek çok ilçesinde yapımı peş peşe gelen mikro hidroelektrik santralleri (HES) bölgenin flora ve faunasına zarar verdikçe, bu yatırımlara tepki de artmaya başladı…
Ancak sadece tepkinin buna olduğu zannetmeyin. Asıl tepki HES süresince halkın ve yerel dinamiklerin yok sayılması…
Prosedür gereği HES için gerekli izinlerin alınması noktasında çeşitli kamu kurumlarınca yapılan çalışmalar adeta masa başında yapılıyor…
Sonra hükümet ve bakanlıklar HES’i öyle bir savunuyor ki bürokratların yapacağı bir şey kalmıyor…
Sonuçta da szöde halkın katılımı toplantılarında ya halk ikna ediliyor ya da ya halka rağmen süreç işletiliyor…
Hatta yargıya rağmen…
Alakır’da ve pekçok yerde olduğu gibi…
Ahmetler Kanyonu da bu HES yatırımıyla karşı karşıya…
Henüz HES’le ilgili bir plan tadilatı talebi İl Genel Meclisi’nin gündemine gelmiş değil. Ancak bölgede çalışmalar sürüyor…
Köylü ise artık bilinçli. Baştan işi sıkı tutuyor. Doğasına, suyuna, toprağına sahip çıkıyor. Deresini kurutup, bitki ve hayvan varlığına zarar verecek, tarımı etkileyecek olan yatırıma bayrak açıyor…
Ama demokratik yollarla…
Eylem yapıyor, bölgede nöbet tutuyor…
Ancak firmanın öyle gözü dönmüş ki köylünün üzerine mermi yağdırıyor…
Fakat Ahmetler köylüsünü tebrik ediyorum, herşeye rağmen direniyor…
Ve kazanacaklar, eminim. Her gün destek artıyor. Giderek de büyüyor, direniş…
Direne direne kazanacaklar…
Son olarak Antalya İl Genel Meclisi’nin CHP’li üyeleri de Ahmetler köylüsünün yanında olduğunu göstermek adına hem bölgeye ziyarette bulundu hem de konuyu daha planlama talebi olmadan meclis gündemine taşıdı…
Ancak sadece CHP’nin değil, meclisin diğer parti gruplarının da halkın yanında olduğunu göstermesi lazım…
Hem AKP, hem de MHP grubu Ahmetler’in çığlığına kuşlak vermeli…
Halkın temsilcisi olan üyeler, halka rağmen yapılacak yatırımlara ‘Evet’ dememeli…
Diren Ahmetler, diren…
Zafer senin olacak, zafer bizim olacak…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.