Kuşkusuz 2014 yerel seçimlerinde en çetin mücadele Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu için olacak..

CHP, yerel iktidarını sürdürmek için Büyükşehir’i bir kez daha kazanmaya çalışacak.

AKP, hem 2009’un rövanşını almak, hem de Antalya gibi Türkiye’nin vitrin kentini de yönetme isteğiyle sandığa belki de genel seçimlerden daha fazla asılacak.

MHP ise ‘Antalya’yı bu defa yönetme sırası bende’ hedefiyle seçimi kazanmak için varını yoğunu ortaya koyacak.

AKP adayını belirledi, sahaya bir kez daha Menderes Türel’le çıkıyor.

Diğer seçimlere göre bu defa daha iddialı görünen MHP, Büyükşehir’de ikinci defa Kemal Çelik’le yarışacak..

AKP ve MHP’nin adayları belli olduğuna göre herkes CHP’nin kiminle seçime gireceğini merak ediyor.

Antalya’nın değişik platformlarında konu enine boyuna tartışılıyor.

Kimileri siyasi figürleri masaya koyarak tahmin yapmaya çalışıyor.

Kimileri önceki yerel ve genel seçimlerin oyları üzerinden sonuca gitmeye çalışıyor.

Kimileri de CHP’nin Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayının kim olacağı ve adayın hangi yöntemlerle, hangi kriterler kullanılarak belirleneceğini kestirmeye çalışıyor.

Gerçek şu ki 2014 yerel seçimlerinin Antalya sonuçları AKP ve MHP’den çok CHP açısından büyük önem taşıyor.

CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayını belirlerken hata yapma lüksü yok.

Antalya’yı önemsemek, adayı belirlerken çok dikkatli olmak durumunda.

Antalya’yı kaybetmek CHP Genel Merkezi’nde bile deprem etkisi yapabilir.

Çünkü yerel seçimler ülkenin, demokrasinin geleceğini tayin etme, 2015 genel seçimlerinin işareti olma dışında Antalya’nın ve Antalya siyasetinin geleceği açısından da hayati önem taşıyor.

Siyasete diğer kentlerden fazla ilgi duyan, gelişmeleri yakından takip eden Antalyalı, CHP Antalya Örgütü’ndeki her gelişmeyi de mercek altına almış durumda.

İşte bu noktada CHP Büyükşehir belediye başkan adayını belirlerken geçmişi unutmamak durumunda..

CHP, 2004 yerel seçimlerinde aday yanlışlığı yapmış ve başkanlığı bugün o göreve ikinci kez talip olan AKP’li Menderes Türel’e Büyükşehir başkanlığını adeta altın tepside sunmuştu.

O dönemde yeniden aday gösterilmesi b.eklenen belediye başkanı Bekir Kumbul’un yerine Antalya eski Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu aday gösterilmişti.

Dokuzoğlu’nun adaylığı CHP tabanında bile kabul görmemiş, pati tabanı CHP’li olmadığı gibi, Antalya’da görev yaptığı dönemde başta üniversite, baro olmak üzere öğretmenlerle, polislerle kavgalı olan Dokuzoğlu’na CHP’liler bile oy vermekten kaçınmıştı.

2004 yerel seçimlerinde CHP’nin kalesi konumundaki Meltem’de oy kullanma oranı yüzde 60’ı bile zor bulmuştu.

Bu da CHP tabanının başka partilerden ve görüşten transfer edilen siyasi aktörlere itibar etmediğini gösteriyor.

Parti kulislerinde CHP’lilerin önemli bir bölümünün Dokuzoğlu’nun adaylığına tepki gösterip, sandık yerine pikniği tercih ettiği iddia edilmişti.

CHP, bu filmi 2009 seçimlerinden sonra da görmüş, Döşemealtı adaylığı önceden ilan edilen Turgay Genç, ikna edilerek AKP’nin aday göstermediği Nurettin Tursun’la seçime girilmiş, Tursun CHP’den belediye başkanlığını kazanmasına rağmen meclis üyeleriyle birlikte kendisini  bir kaç ay önce kapının önüne koyan AKP’ye geri dönmüştü.

AKP ve MHP’nin adaylarının belirlendiği süreçte CHP, bir yandan anket yaptırırken, diğer yandan da bazı çevreler marifetiyle anket sonuçlarını sızdırıp, bazı isimlerin önde çıktığı haberlerini yayarak kamuoyu oluşturmaya, ‘anketten önde çıktı’ denilerek CHP tabanına lanse edilmeye çalışılıyor.

CHP Genel Merkezi’nin ‘ seçimi kiminle kazanacaksak o adayla yola çıkacağız” söylemi Anadolu’nun kimi il, ilçe ve beldeleri için geçerli olabilir.

Ancak Antalya’da CHP’nin bu yöntemle başarı kazanmasının zor olduğunu,  Nurettin Tursun ve Ertuğrul Dokuzoğlu olayından ders çıkarmadığını düşünenlerin sayısı bir hayli fazla.

CHP, belki de seçimden önce adayını belirlerken verecek asıl sınavı..

CHP’nin Antalya’yı kaybetme lüksü olmadığı gibi, böylesi bir durumda taşların ciddi biçimde yerinden oynayacağı da yadsınamaz bir gerçek..

2004 yerel seçimlerinde bağrına taş basıp Dokuzoğlu’nun 2009 seçimlerinde Tursun’un arkasında duran CHP tabanının bu kez aynı yanlışlığın yapılmasına tahammülü olmadığı da bilinen bir gerçek..

Bekleyelim ve görelim..