Sevgili Vedat, senden özür diliyoruz. Henüz 18 yaşında, demokratik hakkını kullanmak için çıktığın yolda gözünü kaybettin…

Bibergazı yemekle kalmadın, kapsülü de yedin gözüne…

Dün gözün alındı, protez göz ise 2 ay içinde takılacakmış…

Vedat, biliyoruz ki çok kızgın ve öfkelisin. Haklısın da öfkende. Dileriz verdiğin hukuk mücadelende en azından vicdanlara su serpecek bir sonuç elde edersin…

Gerçi o kapsülü sana yakından sıkan polisten çok daha büyük bir suçlu var ki o da bu talimatı verenler…

Halkın üzerine TOMA’ları yollayıp, bibergazı sıktırıp, coplatanlar…

Antalya’da Gezi Parkı ile ilgili eylemlere katılan bir grup gencin dün medyada çıkan otoparktaki darp olaylarına sebep olanlar…

Onların yerine özür diliyoruz Vedat’tan ve diğerlerinden…

Kaybedilen 4 canın, yaşam mücadelesi veren onlarca insanın, darp edilenlerin vebali ağır olsa gerek…

Nasıl taşınır bu vebal bilemiyorum…

Şimdi çıkıp sorumlularla ilgili gerekenin yapılacağı söyleniyor ya gerçek sorumlular için de yapılacak mı gereken…

Ben inanıyorum yapılacak…

Yargı kanalıyla olamayacak belki cezalandırma ama halk gerekeni yapacak…

Hani milli iradeye saygı meselesi var ya…

Milletin iradesine saygı göstermeyenlere, millet de gereken muameleyi yapacak…

Şimdilik görünen o…

Ve bu arada bu kadar özrün yanında bir teşekkür de etmek lazım…

Halkımız, tüm yaşananlara karşı oldukça sağduyulu davrandı…

Yetkililerin göstermediği hoşgörüyü gösterdiler…

Genel itibariyle sanatlı, sazlı sözlü, marşlı, danslı bir direniş şekline dönen mücadeleydi ve hala sürüyor…

Her ne kadar uç görüntüler ön plana çıksa da oldukça entelektüel bir direniş…

Keşke yetkililerin tavrı da teşekkürlük bir tavır olsaydı…

Ama olmadı…

Eylemcilere çiçek dağıtan, yardım eden az sayıdaki kolluk kuvvetleri dışında…

Ne diyelim dileriz toplumsal olaylara müdahale de insan haklarına daha saygılı olunur…

En temel hak, yaşam hakkına kastedilmez…