KÂFİRLER:
ZAMANLA, ocaktan ocağa, insandan insana yer değiştiren bu
halk hikâyelerinde en kuvvetli çizgilerden birisi, bir Türk’ün, çocuklarına
‘eli silah tutuncaya kadar’ ömürleri boyunca cenk edecekleri kâfirlerin mühim
karakterlerini öğretme gayretidir. Her fırsatta onu anar, onu söyler, adeta
çocuğuna: “Düşmanını unutma!” der; çünkü onlar:
DAİMA Türklerin zayıf zamanlarını, gafil anlarını kollayıp hücuma girişen (Emren Hikayesi, sf.106), ummadığıyla karşılaştığı vakit -beyleri bile-kaçmaktan utanmayan, kuru gürültüyle iş görmeye çalışan(sf.108-109); batıl itikatlara candan inanıp en olmayacak yerlerde aptallaşan(sf.12); verdiği sözde durmayan (Kan Turalı hikayesi sf.84); öğünmekten pek hoşlanan (Salur Kazan, sf.12); üçünü atıp birini vuramaz okçusu olan; hey demeden başlar kesen celladı olan, adam etini yahni yapan aşçısı olan (Uruz’un Tutsak Olması hikayesi, sf.58) insanlardır. En çekici tarafları kızlarının güzelliğidir. Ziyafetlerde kâfir kızları hizmet eder. Kitap, Salur Kazan’ın Evinin Yağmalanması’nda bu yardım eden kızları görelim nasıl tanıtıyor: “Dokuz kara gözlü, güzel yüzlü, saçı ardına örülü göğsü kızıl düğmeli, elleri bileğinden kınalı, parmakları nigarlı, gerdanları katmerli, sevgili kâfir kızları (sf.19-55)”
KÂFİR askerleri ise işte: “yedi bin kaftanın ardı
yırtıklı, omzundan kara saçlı, kokmuş dinli, din düşmanı, alaca atlı kâfir
(sf.20).
Sık sık adı geçen kâfir büyükleri ise:
Tekür’ler(sf.79-82-84-89-106-108-121), Arşın Oğlu Direk Tekür (altmış arşın
boylu, altmış batman gürz sallayan, pekiyi yay çeken (sf.89); Şöklü
Melik(sf.20), Kara Tüken Melik’tir. (sf.31). Zamanın adı geçen kâfirleri
bunlarmış demek ki…
KÂFİRLER DE Türkler hakkında şu kanaatlerle
yaşamaktadırlar: Türkler kendilerinin ne ölüsüne, ne dirisine rahat veren bir
millettir. Her hareketinden korkulması gereken; ama daima da mertliğine
güvenilen bir millettir. Doğru millettir. “Oğuz’un arsızı, Türkmen’in delisine
benzer.(Begil Oğlu Emren’in hikâyesi (sf.29)”
İŞTE Türk kadınları erkekleri, gençlerdi ihtiyarları, en
eski Türk masallarındaki rolleriyle beraber… Ve işte Türk destanlarında
kâfirler…
*
BÖYLECE sathi olarak Dede Korkut hikâyelerinin şahıs ve
karakterlerini görmüş oluyoruz.