Uğur!.. iyiliğin, kaynağı olduğuna inanılan şey. Her
toplum da olduğu gibi Türk toplum ve topluluklarında da "uğur"
olduğuna inanılan, güvenilen toplumun iyi, güzel ve huzurlu, mutlu olması için
kutsanan şeyler vardır.
--Ülkemde, kötü günlerin habercisi gibi yaşamımıza
girmişti 1980 öncesi her şey.. Ölümler, katliamlar. İnsan canının beş para
etmediği yıllardı o yıllar. Ve 12 Eylül 1980 sabahı, 1970’li yıllarda CIA’nın
Türkiye Masası şefi, dönemim muktedir generallerine de yakın olan Paul Henze,
12 Eylül darbesini ABD Başkan Jimmy Carter’a “Our boys did it!../BİZİM OĞLANLAR
BAŞARDI” diye haber vermişti.
--Evet, 1980'lı yıllar uğursuz yılların başlangıcı idi.
Kapitalizmin tekelci aşamasının sermaye bayraktarlığı gittikçe ABD'nin eline
geçmekte. Yeni Dünya Düzenlerini kurmak için, başta orta doğu olmak üzere
dünyanın her yerinde, işbirlikçileri ile birlikte, ülkelerin bağırsaklarını
karıştırmakta idiler.
--1980'lerden, çok büyük ekonomik, sosyal, siyasal
hasarlar verilerek çıkılmış.
--24 Ocak 1980 "Ekonomik İstikrar Karaları" adı
altında ki kararları ile ülkeyi ve kaynaklarını Uluslararası Sermayeye peşkeş
çekme süreci başlatılmıştı.
--Buna engel olabilecek durumumda olan toplumsal sosyal
ve siyasi bilincin yok edilmesi gerekiyordu. Aynı silah ile bir sağdan, bir
soldan gencecik fidanlar, yürekleri bile sızlamadan kıyılarak, 12 Eylül 1980
sabahına kadar da gelinmişti.
--Her ne kadar ucuz gerekçeler ile Ülkenin Başbakanı
asılsa da, dünyanın o yıllarının özgürlük ortamı, ülkemizin sınırlarına kadar
dayanmış ve 1960'lı yıllar sosyal, siyasal ve toplumsal olarak Ülkenin en özgür
yılları olmuştu. 68 KUŞAĞI gibi;
--22 Ağustos 1942 doğumlu UĞUR MUMCU'da, bizim ülkemize,
o yılların bir armağanı idi.
--O, o yıllarda ülkemizin ve toplumumuzun UĞUR'u olmuştu.
--Sonra, Liberalizmin kabaran iştahı doymak bilmiyordu.
Yalnız Ülkeyi(Türkiye) karıştırmak, denetimi altına almak yeterli değildi.
Dünyanın Müesses Nizamı(kurulu düzeni) için. Orta Doğu da işin bir parçası
olmalı idi..
--Birinci Dünya savaşı sonrası çizilen sınırlar ve
denetlenebilen ülke yönetimleri, ABD ve Emperyalizmi için yeterli gelmiyordu.
Bu gömlek, dar geliyordu onlara.
--Türkiye, İran, Irak, Suriye, çıbanbaşı olarak
görülüyordu. Arap şeyhleri ekonomik denetim altına alınmaları sorun değildi
ama, bu ülkeler, Büyük bir Ortadoğu Projesinde, denetim altına alınmalıydı.
İsrail'liler, Kürtler'de bu projenin en hassan sinir uçları, ipuçlarıydı.
--68 Kuşağının o yiğit, yurtsever delikanlıları, 80'lerde
sakıncalı sakıncalı işin içinden çıksalar da, 1990'lar da artık tekin yıllar
değildi onlar için.
--Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ümit
Kaftancıoğlu, Cavit Orhan Tütengil, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı, Metin
Göktepe, Hrant Dink, .... .....
--Ve bugün de bir "24 Ocak" daha; hem de o
lanetli günün 26'tıncısı. O günün KARLI SOKAK'ı, bu günün UĞUR MUMCU sokağında
Ülkesini, yurtsever aydınlarını sevnler ile birlikte olacağız. Ve
lanetleyeceğiz.
--UĞURLAR OLSUN, uğurlar olsun diyeceğiz bu Uğur'lu
yurtsevere, Uğurumuzu ve umduğumuzu kaybetmeden!..
--Hem de lanetlediklerimiz bize pis pis bıyık altından
gülerken.
--Bu ülkeyi saf ve temiz duygular ile sevmek zordur.
Sevdirmezler, kirletirler sevginizi, kanatırlar yüreğinizi.
--Ama bu Ülke, bu yurt bizim yurdumuz. Bu topraklar son
tutunacağımız topraklar. Yok artık daha ötesi, gerisi olmadığı gibi
--Her şeye rağmen, hepimiz bu ülke için bir UĞUR tadalım.
--Yurtsever aydın, güzel İnsan bizim olduğu gibi artık
herkesin de UĞURU olsun.
--Tarih Baba çok enteresandır. Bazen olanları göstermez.
Ama etrafa bir bakın Nazım baba ne diye haykırıyor!.. :
---"Ölenler, dövüşerek öldüler; / Güneşe gömüldüler.
/ Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!..
--Akın var GÜNEŞE AKIN!.. / GÜNEŞİ ZAPT EDECEĞİZ GÜNEŞİN
ZAPTI YAKIN!.."