Dün Antalya
Ticaret ve Sanayi Odası’nın(ATSO) ve Tahinli
Antalya Piyazı’nın ilk tescil belgesini alan tarihi Topçu Restoran’ın konuğu olduk..
Ben kimileri gibi ne yiyip, içtiğimizi anlatmayacağım..
ATSO
Başkanı Davut Çetin’in piyazlı basın toplantısına katılan Antalyalı
bazı gazetecilerin gazetecilik mesleği ve siyasete yönelik düşünce ve
yorumlarını aktarmak istiyorum.
Antalyalı
gazeteciler, gazetecilerin de, siyasetin de yozlaştırıldığını, her iki sektörün de
güvenilmeyenler listesinin başında yer aldığını söylüyorlar.
Haksız da değiller..
Bakınız
iktidar partisi AKP ile MHP+BBP koalisyonuna..
Onlara göre her şey güllük gülistanlık, ülke yangın yerine dönmüş
umurlarında değil..
BBP, tek
milletvekili olan Genel Başkanı Mustafa
Destici’nin idam geri önerisi ile kendince çıkış yapmak istiyor..
İstiyor da tek başına kanun teklifi vermesi olanaksız, iktidar partisi
ve MHP ile yandaş basın idam çıkışını görmezlikten geliyor..
Yani BBP’nin Ankara Milletvekili Genel Başkanı tek kişilik orkestra görüntüsü ile öne çıkmaya çalışıyor ama
çaresiz..
Asıl yangın ise muhalefette..
Hem ana
muhalefet CHP, hem de katıldığı ilk seçimde Antalya gibi bazı seçim
bölgelerinde iyi sonuç almasına rağmen İYİ Parti kavgalı..
İYİ Parti’de ağır topların istifası, 12 Ağustos’ta yapılacak
olağanüstü kurultay öncesi sıkıntıları iyice artırmış görünüyor.
Parti
kulislerinde ağır topların istifalarının ardında Afyonkarahisar’daki kampta
yumrukların konuşmasının olduğu iddiaları var..
İYİ Parti kulislerinde partideki MHP
kökenlilerin bir bölümünün tasfiye edileceği, DYP kökenli isimlerin önemli
koltuklara oturacağı iddia ediliyor..
Antalya Milletvekili Hasan
Subaşı’nın İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı olacağı, Milletvekili Aday Adayı FETÖ
davalarının ünlü avukatı Rıdvan Yıldız’ın
ise Parti Meclisi(PM)üyesi olacağı yine parti kulislerinden sızan bilgiler
arasında..
İYİ Parti’de istifa eden Meral
Akşener’in olağanüstü kurultayda tek genel başkan adayı olarak gösterilmesi
konusunda ise fikir birliğine varıldığı da ifade ediliyor.
24 haziran’da yaşanan yenilginin ardından olağanüstü kurultay için
imza süreci başlayan ve muhaliflere göre noter tasdikli yeterli imzanın
toplandığı CHP’de ise Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve A Takımı’nın kurultaya
gitmemek için her yöntemi kullandığı, genel merkezin bu tavrının parti
tabanında hem tepki, hem de umutsuzluk yarattığı da biliniyor.
CHP Genel
Başkanı Kılıçdaroğlu, parti yönetimini, yani Merkez Yönetim Kurulu’nu(MYK)değiştirerek,
kurultay tartışmalarını bitirmek amacında..
MYK’nın değişmesinin CHP’deki iç kavgayı bitirmeye yetmeyeceği, A
Takımı’nı değiştirme kararı alan Genel
Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir seçim zaferi kazandıktan sonra yeniden
aday olmama yönündeki düşüncesinin ise muhalifleri tatmin etmediği parti
kulislerinden sızan bilgiler arasında.
İmzacı muhaliflerin lideri konumundaki Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, genel merkeze zehir zemberek sözlerle
yüklendi.
“Cumhuriyet
Halk Partisi yenilenmelidir. Örgütleriyle, seçmenleriyle ve tüm halkımızla olan
ilişkilerinde sarsılmaz bir güven ortamı tesis etmelidir”diyen İnce,
şu çarpıcı cümleleri kullandı :
“630 imzalı
kurultay talebini çeşitli gerekçelerle yok saymak demek, mevcut durumu
kavramamak demektir. Takınılan bu tavır, sorunları doğurduğu sonuçlar
bakımından geri dönülmez bir noktaya doğru taşımaktadır”
Muharrem İnce’nin CHP’li kurultay delegelerine yönelik şu sözleri ise
dikkat çekici :
“Değişim
talebini görmezlikten gelen değerli delege kardeşlerim, sorumluluk sizlerindir.
Sizlerin bu
koşullarda nasıl davranmanız gerektiği konusunda ben dahil kimseye danışmaya,
kimseyi dinlemeye ihtiyacınız yoktur. Evinizden çıkıp, sokaktaki sıradan
insanlara düşüncelerini sormanız yeterlidir. Üstlendiğiniz görevin, partinize
ve ülkenize duyduğunuz sorumluluğun gereği budur. Siyaset sokağa karşı, halka
karşı yapılamaz”
Sözün özü CHP ve İYİ Parti yangın yerine dönmüş duruda.
Bu iki partideki yangın nasıl ve ne zaman söner ya da söndürülür
bilinmez..