Hürriyetçi demokrasinin dörtnala, doludizgin koşarak bizden uzaklaşması, vatandaşın zihinlerinde bir korku tüneli oluşturmuştur.
Vatan ve milletin geleceğine dair kalkınma projeleri dahil, 84 milyon ve daha ileride gelecek nesillerin refahı için her alanda attığınız yahut atmak istediğiniz adımlar üzerinde bir frenleme hareketi meydana gelirse demokrasiden, fikir ve düşünce özgürlüğünden bahsedebilir miyiz?
İşte zihinlerimizde ve haleti ruhiyemizde oluşan yahut oluşabilecek şüphe ve kaygıların ötelenmek suretiyle şeffaf bir akıl yoluyla, vatandaşın zihinsel parametreleri iyi tercüme edilebilirse o ülkede kalkınma, insanında huzur ve güven tesis olunacak, beklenen şarkı söylenmeye başlayacaktır.
Tümüyle bunların yolu hight projesinden geçer.
Dünyanın en büyük devletlerinden birisi olan İngiltere nasıl kalkınmıştır düşünelim. O ülkede özgürlükçü demokrasi, glosnos politikası ve HİGHT PARK Projesi üçgeninde, halkının yönetenler karşısında söz söyleme hürriyeti vardır. Londra meydanındaki halk kürsüsünde vatandaşlarının bir plan ve program çerçevesinde ülkenin sorunlarını, devletin eksiklik ve aksaklıklarını, yanlış giden yönetim şeklini açıkça ifade etmesiyle İngiltere hükümetini uyarabilmektedir. Kürsüden konuşan vatandaşın söylemleri; meydanda bulunan devlet erkânı temsilcileri tarafından not alınıyor, vatandaşın beyanları rapor haline getirilerek hükümet nezdinde genel bir değerlendirmeye tabi tutulup, analizlenip sentezlendikten sonra yapılan tespitler gerekli görülen noktalarıyla kanun ve yönetmeliklerin çıkarılmasında fikir malzemesi olarak kullanılabiliyor.
Yıllardır konuyu kentimizde dile getiriyoruz, öneriyoruz. Belediye başkanlarımıza diyoruz ki kent imar planları hazırlanırken kentin uyun olan noktalarından birini HİGHT PARK olarak planlayalım ve İngiltere örneğini şablonize edelim, kentlerimizin, beldelerimizin her alanda bilimin, aklın ve hukukun kurallarına göre yönetilmesinde bu projeden yararlanarak yönetelim diyoruz.
Talep edilmesi halinde; her türlü siyasetten arınmış, hakaret içermeyen söylemler içerikli, yalnızca kamu yararını gözeten, vatan ve milletin hayrına olan bu projenin ve statüsünün hazırlanmasında şahsen elimi taşın altına koymaya hazırım. Buyurun hep beraber kentimizde bu projeyi hazırlayalım, Valimizin, belediye başkanlarımızın, hülasa devletin elini daha da güçlendirelim.
Bu işin kime ne zararı var. Öncelikle kendini, sonra vatanı ve milletini, seven bütün devlet erkanına sesleniyorum. Bu proje anonim bir projedir. Gelin yapalım bekliyoruz, başta Gerçek Gazetesi olmak üzere hepimiz bekliyoruz. Bakalım asrın projesiyle kimler ilgilenecek, konuşalım, planlayalım, Antalya'yı, turizmi ve bölge ekonomimizi uçuralım. İddialıyız, heyecanlıyız, Antalya'yı seviyoruz.
