Her koşulda direnenlere, her koşulda demokratik hakkını
kullanmaya çalışanlara selam olsun. Aylardır
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör dayatmasına ( kayyum rektöre ) karşı
direniyor öğretim üyeleri ve öğrenciler…
Ama yalnız onlar direnmiyor. Karşı direniş de var. Dayatmaya
inadı kırılmadı, kırılmıyor. Oysa biraz sağduyu herkese iyi gelecek. Empati,
gençleri rahatlatacak…
Ama olmuyor maalesef.
İktidarın direnci de direnişi de daha da alevlendiriyor. Peki ne yapıyor
öğretim üyeleri ya da öğrencileri. Seslerini duyurmak için eylem yapıyorlar.
Şiddet yok ama onlara şiddet var…
Hem kolluk güçlerince fiziki şiddet hem de mobbing bolca
var…
Şimdi de ilginç bir karar çıkarılmış. Şiddet gören
kadınların bile çıkarmakta zorluk çektiği bir karar çıktı, Boğaziçi’nde…
Rektör Prof. Dr. Naci
İnci’nin başvurusu üzerine öğrenciler gözaltına alınmıştı. Emniyete yapılan
şikayette Rektör, ısrarlı takip mağduru sayılarak 14 Boğaziçi Üniversitesi
öğrencisi hakkında tedbir kararı alındı…
Eğer öğrenciler eyleme devam ederse, öğrenciler zorlama
hapis cezası alacaklar. Önleyici tedbir kararı bir ay boyunca geçerli olacak…
Şimdi soruyoruz…
Kayyum rektöre karşı
direnenlerin suçu nedir?
Direnenlere şiddet uygulayan ya da uygulatanlar neden
yargılanmıyor?
Demokratik yoldan hak
aramak ne zamandır suç oldu?
Öte yandan Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum olarak atanan
Melih Bul’ya karşı başlayan protestolarda 1 Şubat’ta gözaltına alınan 108
öğrencinin 97’si hakkında açılan dava da başladı…
Saatlerce ter kelepçe bekletilen ve şiddete maruz kalan
öğrenciler ‘işkence ile gözaltına alındık’ dediler…
Duruşmada ifadeler sürüyor. Bugün de devam edecek…
Peki suçları ne?
“Kayyum rektör
istememek”…
Lütfen daha fazla
rezil etmeyin ülkemizi, rahat bırakın gençlerimizi…
Yeter, boğdunuz…