Aslında gerçeğin tüm verilerine sahip. Bu verileri millete anlatsa iktidar gücünü kaybedeceği korkusunu yaşıyor.


Ülke gerçekleri canını acıtsa da var olan 'gerçekliği' değil, 'düşsel' olana inanıyor ve milletine onu pazarlamaya çalışıyor.


İstihareye yattığında gördüğü düş ile sabah uyandığında karşılaştığı gerçek birbirine o kadar uzak ki, kabul etmekte zorlanıyor.


Oysa düşünde;


Ne EYT, ne 3600 gösterge, ne atanamayan öğretmenler, sağlıkçılar, ne sağlık emekçilerinin sorunları, ne İstanbul sözleşmesi, ne emeklinin geçim sıkıntısı, ne hayat pahalılığı, ve ne de hukuksuzluk gibi gerçekler var...


Öyle sorunlar olmadığına inanıyor ve bu sorunları dile getirenleri de terörist ve vatan haini damgasıyla yaftalıyor...


AKP iktidarı hayalinde yarattığı düşleri gerçek gibi gösterip milletine sunuyor ve bir nevi milletle simülasyon oyununu oynuyor.


Fransız sosyolog Jean Baudrillad, Simülakrlar ve Simülasyon adlı eserinde, "gerçeğin tüm verilerine sahip olan ama gerçek olmayan şeydir" diyerek yeni gerçekliğe yani simülasyona işaret ediyor.


Baudrillard, gerçek ile düşsel olan arasındaki farkın kaybolmasını, "düşsel" olanın "gerçek" yerine konmasını detayları ile anlatıyor eserinde.


AKP iktidarının 20 yıldır Türk milletine hayal satmasının nedeni budur...


AKP'nin hani hatırlarsınız çok popüler bir sloganı vardı. Tüm bilboardları bizlerin parasıyla donatmışlardı.


"Hayaldi Gerçek Oldu."


Doğru. Son yirmi yılda tüm değerlerimiz, gerçeklerimiz bu iktidar sayesinde hayal oldu.


Andımız gerçekti, hayal oldu...


İstanbul Sözleşmesi gerçekti, hayal oldu...


128 milyar dolar rezerv gerçekti, hayal oldu...


Emevi Camii'nde Cuma namazı kılacaktık, hayal oldu...


ABD'den F -35 alacaktık, hayal oldu…


Daha bu örnekleri çoğaltırdım ama uzun bir yazıyı okumak bir zamanlar gerçekti ama şimdilerde hayal oldu.


Bu nedenle lafı fazla uzatmaya gerek yok sanırım.


AKP yürütmenin başı olarak yirmi yıldır bir gerçeğimizdi ama şimdi hayal olmaya çok yakın...


Düşlerinde bu gidişi görüyorlar mı bilemem?


Ancak;

Millet İttifakı'na ve onun büyük ortağı CHP'ye ve özellikle Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na neden bu kadar öfke duyduklarını çok iyi bilirim.