Gülümsemeyi unuttuk adeta! Mutluluk ve huzur da bize çok uzak! Pahalılık, işsizlik, yoksulluk, Covid virüsü salgını derken, günlerdir alev alev yanan ormanlarımız ve yerleşim yerlerimizle birlikte, yaşadığımız onca sıkıntıyı kaldırabilmek, giderek zorlaşıyor hepimiz için! Yine de ne dayanıklı insanlarmışız biz! Dayanmasına dayanıyoruz da, yorulduk artık sanki!

 

“Sizi gülümsetebilen insanların peşine takılın. Çünkü sadece bir gülümseme, karanlık bir günü aydınlatabilir” demiş Moliere. Doğru söylemiş aslında.

Tıpkı; “Bir kelime kararını, bir duygu hayatını, bir insan seni değiştirebilir” diyen Konfüçyus gibi…

 

Bunca karmaşa ve zorluklar içindeyken, zaman zaman durup düşünüyor musunuz siz de; “Artık huzura ve mutluluğa doğru yol alacak kararlarım olmalı” diye? İnsan kendine ve olanlara dışardan baktığında, nerede hata yaptığını da sorguluyor haliyle! Olup bitenlerde kendi sorumluluğunu anlamak bile, doğruyu bulmanın başlangıcıdır!

 

Ne zaman sıkılsam, umutsuzluğa kapılsam, Özdemir Asaf okurum. Sanki benim duygularımı dile getirir gibidir o.

 

“Kıştan beklentiler değişmedi.

Biraz mutluluk, çokça huzur.

Ve gelirsen tabii, bir de sen.”

Özdemir Asaf

 

Kış demişken, şimdiden düşünmeli yangında her şeyini kaybedenleri. Herkesin karınca kararınca, bu konuda iyi organize olmuş belediyelerimiz aracılığıyla, katkısı olmalı felakete uğramış insanlarımıza. Bu kış belli ki zor geçecek onlar için!

 

Ama bu kış, işsizler için de, yoksullar için de zor olacak. Çünkü pazar ve marketlerdeki fiyatlar el yakıyor! Keza elektrik faturaları da öyle! Covid virüsü, pek çok ülkenin ekonomisini vurduğu gibi, bizimkini de vurdu! Ekonomik anlamda güçlü olan ülkeler bunu daha kolay atlatabilirler belki ama, bizim ülkemiz için bu pek de kolay olacağa benzemiyor! Gelen zamlar da bunun göstergesi zaten!

 

Anlayacağınız, biraz mutluluk ve çokça huzur, Kaf dağının ardında kalmış gibi! Ulaşmak için çok çabalamamız gerekiyor sanırım!